dedim. Ve 10 Ocak'ta kayıtları almayı bitirdiğimizde, son rakam, 58 farklı ülkeden 2051 videoydu. | TED | و قد اغلقنا التقديمات فقط في العاشر من يناير و حصيلتنا النهائية كانت 2,051 فيديو من 58 دولة مختلفة |
Bir düşünün, 200'den fazla farklı ülkeden insanın sırlarını içeren 11.5 milyon belge. | TED | فكّروا في الأمر: 11.5 مليون وثيقة، تحوي أسرار أناس في أكثر من 200 دولة مختلفة. |
2018'deki Uluslararası Sağlık Palyaçoları Toplantısı'nda 50 farklı ülkeden 150'yi aşkın program temsil edildi. | TED | في عام 2018، في الاجتماع الدولي لمهرجين الرعاية الصحية، لقد قدموا أكثر من 150 برنامج في 50 دولة مختلفة. |
Yakımı 4 yıl adı ve 100 den fazla türü ve 6 farklı kıtada 40 farklı ülkede çekildi. | Open Subtitles | استغرق الأمر أربع سنوات من العمل, تم تصوير أكثر من 100 نوع, وغطى 40 دولة مختلفة في ست قارات. |
76 farklı ülkede anlatılacak bir hikayeyi engelleyecek bir mahkememe kararı çıkartmaya çalışın. | TED | محاولة الحصول على حكم قضائي الذي من شأنه أن يمنع نشر القصة في 76 دولة مختلفة. |
Haberci ekipleriyle birlikte en az 50 milletten insan var. | Open Subtitles | إلى جانب أطقم الأخبار على الأقل من 50 دولة مختلفة. |
- Bunu bulmuş olman imkansız. Onu 12 farklı ülkeden geçirerek gönderdim. | Open Subtitles | لقد مررت هذا الشيء عبر 12 دولة مختلفة |
12 farklı ülkeden 19 özel istek aldık. | Open Subtitles | تسعة عشر طلب خاص من 12 دولة مختلفة |
Tamamen uydurmaca. (Alkışlar) 53 farklı ülkeden oluşmaktadır. | TED | انها تتكون -- (تصفيق) إنها تتكون من 53 دولة مختلفة. |
406... 17 farklı ülkede, 200'den fazla işyeri ve yüz ev var. | Open Subtitles | أربعمائة و ستة نعم، هناك أكثر من 200 عمل و مئة منزل آخرين في 17 دولة مختلفة |
Kabusumda 16 farklı ülkede 42 günde 37 randevu ayarlıyordum. | Open Subtitles | إضطررت إلى وضع سبعة وثلاثون موعداً في اثنين وأربعين يوماً, في ستين دولة مختلفة |
İnternet sitelerinde 22 farklı ülkede 100 civarında misyonerleri olduğu yazıyor. | Open Subtitles | موقعهم الإلكتروني يقول أن لديهم أكثر من 100 مبشّر يعملون في 22 دولة مختلفة. |
Şu anda 18 farklı ülkede 30 farklı teknoloji dağıtmış durumdayız. Ve biz pazarın bu özel segmentinde ihtiyaç ve taleplerin ne olduğunu öğrenmeye devam etme çabamızla milyonlarca insanın bağlanması mümkün olmuştur. | TED | لقد نشرنا الان 30 تقنية مختلفة في 18 دولة مختلفة, واستطعنا ان نربط ملايين البشر لمحاولة مواصلة معرفة ماذا يحتاج هذا الجزء من السوق وما هي متطلباته. |
17 farklı ülkede avukatları var. | Open Subtitles | لديها محامين في 17 دولة مختلفة. |
Habercilerle birlikte en azından 50 milletten insan var. | Open Subtitles | جنبا إلى جنب مع محطة تلفزيون من 50 دولة مختلفة. |