| Ama her uluslararası havaalanı birtakım kendine has zorluklar çıkarır. | Open Subtitles | لكن كل مطار دولى يملك مجموعته الخاصة من المشاكل الفريدة من نوعها |
| Bu büyük bir uluslararası olaya neden olabilir. Biliyor musun? | Open Subtitles | يمكن ان يسبب ذلك حدث دولى هام هل كنت تعلم ذلك؟ |
| Bu elebaşı sadist bir suçlu ve uluslararası bir silah satıcısı çalıntı bir Scorpion füzeyi Orta Asyalı teröristlere satmak için anlaşma yaptı. | Open Subtitles | إنه ذو عقل إجرامى سادى و تاجر سلاح دولى ... الذى عقد إتفاقا لكى يبيع صاروخ سكوربيون إلى خلية إرهابيين من الشرق الأوسط |
| Şişko kadın Dolly Dumpling'i görün! 381 kilo çekiyor! | Open Subtitles | انظروا الى دولى السيده الثمينه تزن 840 بوند |
| - Sanırım Dolly Parton'ın yeni bir babası olacak. | Open Subtitles | و أنا أعتقد أن دولى بارتون سيكون لها أب لا |
| Sizlere gecenin konuğu Dolly Bell'i sunmaktan kıvanç duyuyorum. | Open Subtitles | أقدم لكم ضيفة ، الليلة ، دولى بيل |
| - Evet, yani? Birçok terörist bağlantısı olan uluslararası bir yatırımcı. | Open Subtitles | وجدنا شيئا بخصوص سيد على وهو خبير مالى دولى |
| Amerika'nın birden fazla uluslararası havayolunu... kaldırabileceğini gerçekten düşünmüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أن أمريكا لا تستطيع تحمّل أعباء أى نشاط ملاحى دولى آخر |
| Özet geçersek, baban uluslararası bir silah satıcısı katil ve tam teşekküllü bir kötü adam. | Open Subtitles | نسخه سريعه أبيكِ تاجر سلاح دولى وقاتل وكل هؤلاء أشرار موافقه |
| Hindistan ilk kez böyle uluslararası bir arenada yer aldı ve şimdi tepedeler! | Open Subtitles | للمرة الأولى، الهند يكون لها مكاناً فى محفل دولى كهذا وهى الآن على القمة |
| Resmi bile olmayan, uluslararası alanda hiç bilinmeyen küçük bir adam. | Open Subtitles | رجل لا شأن له ، و غير معروف و لا يتمتع بأى حضور دولى. |
| Ayrıca turnuvanın amacı uluslararası büyücülerle işbirliği sağlayıp onlarla dost olmak. | Open Subtitles | ... بالإضافه إلى أن الإطار الكلى للمنافسه يعتبر تعاون دولى سحرى لعمل أصدقاء |
| Sanki CD'leri ve tasarımcı kıyafetlerini çalan uluslararası bir mağaza soyguncusu olmuştu. | Open Subtitles | نصف إهتمامى بأنه أصبح... سارق معروضات دولى للاسطوانات والملابس. |
| Bu uluslararası bir proje. | TED | إنه مشروع دولى. |
| uluslararası terörist olarak yaşamın iyice belgelenmiş durumda. | Open Subtitles | مهنتك كأرهابى دولى تم توثيقها - لا |
| Dolly masanın altında. | Open Subtitles | دولى تحت... دولى تحت الترابيزه. |
| Şaka yapıyorsun. Dolly Bell sarışındır. | Open Subtitles | أنت تمزحين . دولى بيل شقراء |
| Büyüleyici, Dolly Bell! | Open Subtitles | . دولى بيل الساحرة |
| Hoşça kal Dolly. | Open Subtitles | نعم, مع السلامة يا دولى |
| Dolly BELL'İ HATIRLIYOR MUSUN? | Open Subtitles | تتذكر دولى بيل |
| Dolly Bell. | Open Subtitles | . دولى بيل |