| Donger aradı şimdi, onu bıraktığını söyledi, özel bilgisayarından bilgileri almışsın ve bir tomar eski posta pulunu yalamışsın. | Open Subtitles | دونجر أتصل للتو وقال أنك تخليت عنه أخذت المعلومات من جهاز كمبيوتر سري، ولعقت لفة من طوابع البريد النادرة |
| Donger bizden tüm haftamızı posta kutularına bakarak geçirmemizi istedi. | Open Subtitles | دونجر يريد منا أن نضيع أسبوع نحدق في صناديق البريد |
| Umarım bundan sonra Donger daha az sıkıcı olur. | Open Subtitles | حسنا, أمل ان دونجر سيكون أقل أزعاجا من الأن وصاعدا |
| Detektif Rosa Diaz, yeni ortağım Jack Donger. | Open Subtitles | المحقق روزا ودياز, قابلوا شريكي الجديد , جاك دونجر |
| Ama efendim, memurlarımızdan Lakshman Dongre de öldürüldü. | Open Subtitles | لكن ياسيدي أحد رجالنا ويدعى لاكشمان دونجر قد قُتل أيضاً |
| Bak Donnager'dan sonra ilk görüştüğümüz andan beri sana doğruyu söylüyorum. | Open Subtitles | الآن، لقد كنت معك خطوة بخطوه منذ المرة الأولى التي تواصلنا بها بعد حادثة دونجر |
| Bak, olay sadece Donger'ın sıkıcılığı değil. | Open Subtitles | الامر لا يقتصر على ان دونجر مزعج |
| Donger öfkeli. Davayı konuşmak için buraya geliyormuş, yoldaymış. | Open Subtitles | دونجر غاضب انه في طريقه الى هنا |
| Jack Donger. O da havalı. | Open Subtitles | اوه, جاك دونجر |
| Jackie Donger. | Open Subtitles | جاكي دونجر |
| Lakshman Dongre. | Open Subtitles | لاكشمان دونجر |
| Hanımefendi hükümetimiz görünmezlik teknolojisiyle donanmış bu gemileri Donnager'ı yok etmek için mi üretti? | Open Subtitles | سيدي، هل قامت حكومتنا ببناء تلك السفن التي دمرت (دونجر)؟ |