| Emekli olmayı ve hayatımızı tonla vergi ödemeden sürdürmek istiyoruz. | Open Subtitles | نود التقاعد والحفاظ على مستوى معيشتنا دون دفع ضرائب كثيرة |
| Önce fazladan bir peçete isterler, sonra hesabı ödemeden kaçarlar. | Open Subtitles | في البداية يطلبون مناديل اضافية وبعدها يهربون دون دفع الحساب |
| Masa sekizdeki herif burgerini geri gönderip para ödemeden gitti. | Open Subtitles | الرجل على طاولة ثمانية إعادته له برغر وغادر دون دفع. |
| Herhangi bir kira ödemeden altı yıl orada kaldık. | TED | بقينا هناك لمدة ست سنوات دون دفع أي إيجار. |
| El Libre'i, kızını, seçkin işbirlikçisini, gemimizi, silahlarımızı, korsanları, ve Kaptan Vallo'yu beş para ödemeden ele geçireceğiz. | Open Subtitles | ورفيقه وبنادقنا وسفينتنا والقبطان فالو دون دفع فلسا واحدا |
| Borçlarımı ödemeden gitmek içine sinmemişti. | Open Subtitles | لم أشعر بالرضى برحيلي دون دفع قروضي المدرسية |
| Ev arkadaşım kiranın payına düşen kısmını ödemeden evden ayrıldı. | Open Subtitles | شريك غرفتي ترك البلدةً دون دفع نصيبه مِنْ الإيجارِ. |
| Ne? ! Stavros'da, kimse hesabı ödemeden kaçamaz! | Open Subtitles | ماذا لا أحد يأكل ويهرب دون دفع فاتورة عند ستافروس |
| Parasını ödemeden gidersen uygun olup olmadığımı anlarız. | Open Subtitles | يَنصرفُ دون دفع لأولئك , أَظنُ بأنّنا سَنَعرف. |
| Ayrıca kendisi borçlarını ödemeden şehri terk eden kişi olarak da tanınır. | Open Subtitles | كان معروفا أيضًا بتركه المدينة دون دفع ديونه |
| Üç seferdir parasını ödemeden kendini tatmin edip kaçıyor. | Open Subtitles | للمرة الثالثة يمتع نفسه ويهرب دون دفع للمرة الثالثة |
| Para ödemeden bir süre kalmama izin verdi. | Open Subtitles | تركنى أبقى فترة دون دفع الايجار |
| Emekli olmayı ve hayatımızı tonla vergi ödemeden sürdürmek istiyoruz. | Open Subtitles | نود التقاعد، و الحفاظ على نمط حياتنا دون دفع هذا العدد من الضرائب... |
| böylece bile bana para ödemeden "iyi" diyemeyiz. | Open Subtitles | بحيث لا يمكنك حتى قول "well" دون دفع لي المال. |
| Gereken gümrük vergisini ödemeden mal ithal etmek. | Open Subtitles | إستيراد بضائع دون دفع مستحقاتها. |
| Yüzdemizi ödemeden bizim mahallede kürk ticareti yapıyordu. | Open Subtitles | كان يتاجر في الفراء دون دفع العمولة |
| Ücreti ödemeden gittin. | Open Subtitles | غادرتَ دون دفع الفاتورة |
| Cezaevinden borcunu ödemeden çıktın. | Open Subtitles | تركت السجن دون دفع الحساب |
| altı döndürmeyi kaçırdınız Ithalat vergisine ödemeden. . | Open Subtitles | دون دفع رسوم استيراد... |