| Randevu almadan hiç kimse... bir milletvekili ile görüşemez. | Open Subtitles | لا احد يقترب من عضو الكونغرس من دون موعد |
| Genel konseyin yarısı Randevu almadan geldiğine göre bu iyiye işaret değildir. | Open Subtitles | إذا كان نصف مكتب المحامين العام هنا من دون موعد فأخمّن أنّ هذا ليس جيّداً |
| O kel kâhya Randevu almadan buraya gelmiş ben de nedenini öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | تلك الفضولية هنا من دون موعد أريد أن أعرف لماذا |
| Öyle garip bakmasının sebebi, en son bu hastaneye gelip Randevusuz olarak Dr. Shepherd'ı arayan kişinin onu vurması. - Mark! | Open Subtitles | علت وجهها هذه النظرة، لأن آخر شخص سأل عن " ديريك " دون موعد مسبق، أطلق النار عليه |
| Haber vermeden geldiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اسفه للحضور دون موعد سابق |
| Randevu almadan görüşme yapacak biri değil. | Open Subtitles | إنّه ليس شخصا يمكن لأيّ أحد مقابلته دون موعد |
| Randevu almadan gelemezsin buraya. | Open Subtitles | لا يُمكنك الدخول إلى هنا من دون موعد. |
| Ben de size Randevu almadan görüşemeyeceğinizi söylüyorum. | Open Subtitles | ومثل ما أقول لك، بولما لا تأخذ الزوار دون موعد مسبق! |
| Bu kaçık Alman şarkıcı bir haftadır Bay Gable'ı Randevu almadan görmeye geliyor. | Open Subtitles | هذه الالمانية المجنونة تواصل القدوم إلى هنا طيلة الاسبوع ، لرؤية السيد (غايبل) دون موعد |
| Hiç kimse Randevusuz ya da geçiş kartı olmadan içeriye giremez. | Open Subtitles | لا أحد يحصل في دون موعد أو تمريرة. |
| Randevusuz olmuyor. | Open Subtitles | لا يمكنك مقابلته دون موعد |
| Afedersin. Randevusuz geldim. | Open Subtitles | معذرة جئت دون موعد |
| Selam. Haber vermeden geldiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | -مرحباّ وعفوا للقدوم دون موعد |