"دوى" - Translation from Arabic to Turkish

• Doe
• Doi
• Dewey

Laboratuvar raporu geldi. Doe'nun elbise ve tırnak incelemesi yapılmış.
قأموا بعمل إختبار على ملابس جون دوى وأصابعه

Doe'nun elbise ve tırnak incelemesi yapılmış.
قأموا بعمل إختبار على ملابس جون دوى وأصابعه

John Doe, kolayca hatırlanacak bir isim. Topallıyordu.
جون دوى, اسم سهل أن أتذكره كان يعرج

00-Efendi Bennosuke bizim yöreden gelen ve Shirakawa Irmağı'ndan tutulmuş taze alabalıkları sunmak üzere Saygıdeğer Lord Doi'nin Kandabashi konağına ziyarette bulunur.
00 صباحاً , المعّلم "بنوسكى "قام بزيارة قصر "كاندباشى "لفخامة الملك "دوى ليقدم له بعض الأسماك الطازجة "من نهر "شيراكاوا

Bu konuda çok iyiyimdir Dewey. Bu işin nasıl yapılacağını iyi bilirim.
هذا عملى يا (دوى) وهذا ما أجيده

Hepsini John Doe diye kaydedin, sonra hallederiz.
فقط قوموا بالتوقيع كـ " جون دوى " وسنقوم بترتيب تلك الأمور في وقت لاحق

John Doe kontrolü aldı.
جون دوى لديه اليد العليا

-Deneyelim. -Jonathan Doe?
لنحاول جوناثان دوى ؟

Sende gördün işte, John Doe.
أنت رأيت الإسم, جوناثان دوى

John Doe'nun gözüne takılmış.
لديها نظرة جون دوى

büyük bir çalışma başlattı-- Jane Doe... olarak adlandırılan bu kadın...
.... بحثاً عن هذه المرأه ، ان المرأه "يجب ان تتصل ب "جان دوى - هيا ضع تلك الارقام اللعينه على الشاشه -

Böyle büyük cesarete sahip bir adamla tanışmak ve yapmak istediği şeye büyük hayranlık duyduğumu dile getirmek istesem de maalesef ki Lord Doi'nin ikametgahına gitmek için sözlenmiş durumdayım.
بالرغم من أننى أود مقابلة ذلك الرجل الشجاع وأعرب له عن مدى أعجابى بغايتة لسوء الحظ , لابد أن أذهب لمقابلة الملك "دوى" فى قصره

Sonuç olarak üçüncü gün, Edo Kalesi'ndeki resmi bir toplantıda Lord Doi, genç efendimiz Bennosuke için övgü dolu şu sözleri sarf etti:
وكنتجة ذلك , فى اليوم الثالث "خلال الجلسة الرسمية بقلعة "إيدو الملك "دوى" أستغل المناسبة لمنح كلمات المديح "تجاه معلّمنا الشاب "بنوسكى : كالتالى

Dewey, selam! - Gale benime gelmelisin. - Neler oluyor Dewey?
- ( دوى) مرحباً