| Deke, bak, tek söylediğim teknelerimden birine ne olduğu. | Open Subtitles | ديك ,انا اخبرتك بالذي قد حدث علي متن احدي قواربي |
| Deke, her şeyin iyi olacağını biliyorum. | Open Subtitles | ديك , انا متأكد من كل شئ سيكون على مايرام |
| Tavuk çiftliğinde güçlü, iyi bir horoz işime yarar doğrusu. | Open Subtitles | أعتقد انّك ستكون جيداً .. ديك قوي في بيت الدجاج |
| Dick Blaney ile tanış barmen olarak çalışan en iyi pilot. | Open Subtitles | ماما قابلى ديك بلانى أفضل طيار يقوم بسحب جالون من البيره |
| Belki bu şükran gününde büyük bir hindi almaktan vazgeçmeliyiz. | Open Subtitles | من الممكن بعيد الشكر هذا ان نبتاع ديك رومي اصغر |
| Deck ve ben bunun üzerinde çalışıyoruz. Sanırım hazırız. | Open Subtitles | أنا و ديك كنا نعمل علي هذا و أعتقد أننا مستعدّون |
| Bir gazoz almaya giderken bile insana sik pazarlamaya kalkıyor. | Open Subtitles | نعم ، انها مثل كنت لا تستطيع حتى الحصول على الصودا دونها يحاول بيع لكم بعض ديك. |
| Dec, işe geri döndük ve bunu sensiz yapamazdık. | Open Subtitles | ديك, عدنا للعمل لم نكن لنفعلها لولا مساعدتك |
| Deke, bu bayanın sorusuna cevap verebilirsin. | Open Subtitles | ديك ربما تستطيع الإجابة عن سؤال هذه السيدة |
| Bu hafta sonu gidiyoruz. Deke'nin Mobile'da bir arkadaşı... | Open Subtitles | سنرحل فى نهاية هذا الأسبوع ديك عنده صديق فى محمول |
| Deke ile tanışmadan evvel yaptığım hiçbir şey onu incitmemeli. | Open Subtitles | ولا شيء فعلته قبل ان قابلت "ديك" يجدر ان يؤذيه |
| Deke gerçek Merküri 7 astronotlarındandır, bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | ديك كان أحد أفراد طاقم ميركيري 7 |
| Kibir yapma Atlanta'da kalan son horoz olsan dahi. | Open Subtitles | لا تحاول إثارة شفقتي حتى وإن كنت أخر ديك في أتلانتا |
| Kız tavuk olmadığı sürece, horoz kalman onu hiç etkilemez. | Open Subtitles | لن تؤثر عليها أبدا و أنت ديك إلا إذا كانت دجاجة |
| Liz ve Dick, Lennon ve McCartney, Ali ve Frazier farklılıklarının... üstesinden geldiler. | Open Subtitles | ليز و ديك . لينون و ماكارثى , حتى . على و فريزر |
| hindi, kabak, balkabağı yok. Turuncu renkli hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا ديك رومي ولا سكواتش ولا قرع ولاشيء للون البرتقالي |
| Deck bazı şeylerin gidişatından korktuğunu söylüyor. | Open Subtitles | ديك يقول أنه يشعر بالاثارة تجاه طريقة سير الأمور |
| Bir sik daha görmezsem çok mutlu olacağım aslında. | Open Subtitles | في الواقع، سأكون سعيدا إذا لم يكن لدي لرؤية ديك آخر مرة أخرى. |
| Aldığım ilk masaüstü bilgisayarım bir Dec Rainbow'du. | TED | وعندما قمت بشراء حاسوبي الاول كان من نوع " ديك قوس قزح " |
| Sana Dövüş horozu başlığı veririm. Hem de gerçek tüyleri olan. | Open Subtitles | استطيع ان اقدم لك قبعة ديك اللعبة و عليها ريش حقيقي |
| Bir yarrak belki on genç kızı tatmin edebilir ama olgun bir kadını, on erkek biraraya gelse bile zor tatmin eder. | Open Subtitles | ديك واحد يستطيع ارضاء عشر دجاجات ولكن عشرة رجال لا يستطيعون ارضاء امرأة واحدة |
| İki şekilde de muhtemelen sikini düzeltmenin bir sakıncası olmaz. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين ، ربما كنت ترغب في الحصول على تقويم ديك الخاص بها. |
| Hepimizin aptal odunlar olduğu varsayımıyla içimizden birinin yaka mikrofonu penisi vardır. | Open Subtitles | حسنا، على افتراض التي يمكن أن نحصل على كل الخشب ... ... وسوف يكون واحد منا أصغر ديك. |
| Hem Adam'ın kuşunu da görmüş oldum. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنني رأيت ديك[=قضيب] (آدم) |
| Dün gece Deac ve karısı size yemeğe mi geldi? | Open Subtitles | كان عندك (ديك) وزوجته هنا على العشاء ليلة أمس؟ |