| Görünüşe göre Dempsey gerçek yumuşaklıktı. | Open Subtitles | يبدو أن ديمسي أصبح ليناً أمامك أنت ورجالك ثلاثة أيام لتثملوا وتفيقوا ثم تعودوا للمزرعة جاهزين للعمل |
| Ama görünüşe göre Dempsey onu mahveden insanların sevdiklerinin peşinden giderek canlarını yakıyor. | Open Subtitles | لكن يبدو أن توقيع (ديمسي) هو إذاية من آذاه عن طريق التعرض لأحبائهم. |
| O ve Dempsey, Başkan Martinez'e suikast girişimi için işbirliği yapıyordu. | Open Subtitles | هو و (ديمسي) كانا متواطئين معاً في محاولةِ اغتيال الرئيس (مارتينز). |
| O bile Dempsey'e karşı duramıyorsa sen nasıl bir şansın olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | و إن لم يستطع التصدّي لـ (ديمسي)، فأيُّ فرصةٍ تخالُ نفسَكَ تملكها؟ |
| Patrick Dempsey falan değilim yani. | Open Subtitles | انا لست باتريك ديمسي هنا تعرفين ؟ |
| Dempsey. | Open Subtitles | سأحتاجك يا ديمسي |
| Eğer Dempsey benim yaşadıklarımı yaşasaydı son savaşını kaybetmezdi. | Open Subtitles | لو قام (ديمسي) بالتريض الذي أقوم به، ما كان ليفوّت طائرته الأخيرة |
| Brian Dempsey öldüğü için Güney Afrikalı dağıtımcıları yakalayamayacağımızı da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أيضاً بممات (براين ديمسي) فمن المستحيل أن نقبض على الموزعين من جنوب أفريقيا |
| James Dempsey'yi dört aydır araştırıyorum Gibbs. | Open Subtitles | كنت أحقق في قضية (جيمس ديمسي) لـ 9 أشهر يا (غيبس) |
| James Dempsey'nin paradan daha çok sevdiği tek şey kardeşidir. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يحبه (جيمس ديمسي) أكثر من المال هو أخيه الأصغر |
| B Planı. Brian Dempsey'nin giysi ve özel eşyalarını inceliyorum. | Open Subtitles | خطه بديلة, أتفقد عينات من ملابس (براين ديمسي) |
| Brian Dempsey'nin kredi kartı ve telefon kayıtlarını çıkartıyorum. | Open Subtitles | أقوم بجمع البطاقات الإئتمانيه و سجلات هاتف (براين ديمسي) |
| Daha sonra Dempsey müdürü kaçırıp uyuşturucusunun ve kardeşinin geri verilmesini istedi. | Open Subtitles | ثم خطف (ديمسي) المديرة ويطالب بإعادة مخدراته |
| James Dempsey sağ tarafta, müdür arkada oturuyor olmalı. | Open Subtitles | (جيمس ديمسي) بمقعد الراكب لابد أن المديرة بالخلف |
| Bay Dempsey'nin beyin dokusunda kan buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت دماً على أنسجه مخ السيد (ديمسي) |
| Brian Dempsey'nin ayakkabısından çıkan esrarengiz maddeyi arıyorum. | Open Subtitles | أحاول معرفة سر المواد الملتصقة بحذاء السيد (براين ديمسي) |
| Brian Dempsey'nin son altı ayda kredi kartı kullandığı yerleri buldum. | Open Subtitles | وضعت على الخارطة الأماكن التي يذهب إليها (براين ديمسي) أستخدم بطاقة الأئتمان في أخر 6 اشهر |
| - Programımdaki sonuca göre Brian Dempsey vaktinin çoğunu bu 129 km.'lik alanda geçiriyor. | Open Subtitles | إستناداً إلى برنامجي (براين ديمسي) قضى أغلبية وقته في مساحه 50 ميلاً مربعاً |
| James Dempsey kardeşinin öldüğünü öğrendiğinde bana ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | أنت بحاجه لي عندما يكتشف (جيمس ديمسي) أن أخيه ميت |
| Patron, Dempsey aramayı internet üstünden yaptı. | Open Subtitles | أتصل (ديمسي) من خلال بروتوكول "في أو آي بي" |