Sanırım sahne arkasına davet edildik söylenilene göre bu oldukça büyük bir şerefmiş. | Open Subtitles | أظننا دُعينا إلى ما وراء الكواليس، أيّ إشاعة تتناول ذلك، هل نقص الشرف، أتعلموا ما أقصد؟ |
Elbette konuştu. Düğüne davet edildik. | Open Subtitles | بالطبع فعل ذلك حينها دُعينا إلى حفل الزفاف |
2003 yılında Kitty Hawk'a davet edildik Wright kardeşlerin uçmayı keşfedişinin 100. yılını kutlayacaktık. | TED | في عام 2003، دُعينا إلى (كيتي هوك) للاحتفال بالذكرى المائة لطيران الأخوين (رايت). |
Carlos, Michelle Downing'in partisine davet edildik! | Open Subtitles | (كارلوس)، لقد دُعينا إلى حفل (ميشيل داونينغ) |
- Brigham Young tarafından davet edildik. Putperestlerden biri en genç karısını kaçırmaya çalışırken piskopos öldürülmüş. | Open Subtitles | (دُعينا إلى هناك ،بواسطة (بريغهام يونغ الأسقف خاصتهم قتل على يد أحد الوثنيين وقدحاولواإختطافزوجتهالشابة. |