| - çakal olmaları daha muhtemel. - Havaalanında çakallar mı var? | Open Subtitles | إنها ذئاب القيوط في الغالب ذئاب القيوط في المطار؟ |
| Yani çürümek, çakallar tarafından yenmek ve senin parçalamış olmanı mı kast ediyorsun? | Open Subtitles | تقصدين بأن ذلك كونها أُكلت و أُتلفت من قبل ذئاب القيوط و تم نزع الوجه من قبلك؟ |
| çakallar ve çıngıraklı yılanlardan ziyade... | Open Subtitles | بدلا من ذئاب القيوط والأفاعي |
| - Burda her yerde çakal var. - Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | لدينا ذئاب القيوط في كل مكان هل كنت تعلم بذلك؟ |
| Bir grup çakal cesedi bulur, onu parçalar ve tek başlarına yemek için dağılırlar. | Open Subtitles | عثرت مجموعة من ذئاب القيوط على الجثة و قاموا بتقطيعها و توزيعها لكي يأكلونها على انفراد |
| Fred'i çakallar öldürmedi. | Open Subtitles | ذئاب القيوط لم تقتل "فريد " |
| çakallar. | Open Subtitles | ذئاب القيوط |
| Kızılderililer, çakal gibidir. Öldürür ve hiçbir şeyi ziyan etmez. | Open Subtitles | الهنود مثل ذئاب القيوط يقتلون ولا يتركون شيء نفيس |
| Bir çakal değilse bile, muhtemelen bir çakala kurban gitmiştir. | Open Subtitles | إن لم يكن الحيوان ذئباً قيوطاً فربما ذئاب القيوط قد نالت منه |