| Neredeyse kendine benzerlik. Ve bu fenomene bir açıklama getirir. | TED | قريب من تشابهها ذاتياً. وهذا مهم لهذه الظاهرة. |
| kendine yeten bu makineler orada uzaktaki gezegenlere iniş yapacaktı. | TED | هناك، ستحطّ هذه الآلات المكتفية ذاتياً على الكواكب البعيدة. |
| Eğer küçük bir patern tohumunda birkaç robot ile başlarsak, basit bir çizgi paterninin kendi kendine düzenlenebilmesi için bu iki kuralın yeterli olduğu ortaya çıkacaktır. | TED | فإذا بدأت بمجموعة من الآليات، في فتصبح تلك القاعدتان كافيتان للمجموعة لتصب قادرة على ترتيب نفسها ذاتياً في نمط خطي |
| Bunun yerine kestirmeden gitmek istiyorlar ve bu kısayol kendi kendini güçlendiriyor. | TED | عوضًا عن ذلك، يريدون سلك الطريق المختصر، وهذا الطريق المختصر معزز ذاتياً. |
| Aynı anda, diğer birkaç zeki insan da kendi kendini düzenleyen ya da birkaç nesil sonra yok olacak güvenli gen sürücüleri yapmak için çok çalışıyorlar. | TED | في نفس الوقت، يقوم البعض الآخر من الأذكياء جداً بالعمل بكل جد لإيجاد ضمانات، مثل التغيير الجيني الذي ينظم نفسه ذاتياً أو يتلاشى بعد بضعة أجيالٍ. |
| Pekala, şimdi de bütün füzeleri çarpışmadan hemen önce kendini imha edecek şekilde ayarlayın. | Open Subtitles | والآن، دعوا القذائف تنفجر ذاتياً عند بدء التأثير |
| Siyah topun kendinden emin beyaz labutları vurduğunu izlemekten acayip tatmin oluyorum. | Open Subtitles | يجب أنْ أَقُول أشعر بإرتياح غريب مُشاهدة كل هذه الكرات السوداء كل هذه المستقيمين ذاتياً |
| "Trityum, kendiliğinden ışık veren saatlerin ön yüzünde ve anahtarlık gibi şeylerde kullanılan insan yapımı izotoptur. | Open Subtitles | تريتيوم مادة مشعة ذاتياً تستخدم لتصنيع عدة أمور كالساعات وسلالات المفاتيح |
| Ama baba sırtından vuruldu ve yarası kendi kendine yapabileceği bir şey değil. | Open Subtitles | لكن الأب أصيب من الخلف وجروحه غير ملوثة ذاتياً |
| Muazzam gücünü, vakum enerjisinden ürettiğini tespit ettim alt-uzay zamanının kendi kendine işleyen bir alanından. | Open Subtitles | أنه يولد قوته الهائلة مِن طاقة الفراغِ مِن منطقة مكتفية ذاتياً في الفضاءِ الثانويِ. |
| Her zaman söylerim bir erkek kendine yetebilmeli. | Open Subtitles | حسنا.انا اقول دائماً الرجل يجب ان يكون مكتفِ ذاتياً |
| En yakındaki kasabaya 192 km mesafedeyiz yerin 45 metre altındayız kurşun geçirmez, kendi kendine yeten sanırım bu duruma harita dışı diyebiliriz. | Open Subtitles | نحن نبعد 120 ميلاً عن أقرب بلدة تحت الأرض مسافة 150 قدماً مكان محصن، مكتفى ذاتياً |
| Ne yaptın bilmiyorum ama kendi kendine öğreneceğini söylemiştin ve öğrenmiş. | Open Subtitles | لا أعلم ما الذي فعلته, ولكنك قلت أنها قد تتمكن من التعلم ذاتياً, وهذا بالضبط ما حدث. |
| Ikinci adam: Kendi kendine gidiyor. | TED | الرجل الثاني : انها تُقاد ذاتياً |
| Doğada her şey kendi kendine oluşuyor. | TED | في الطبيعة، كل شيء مُجمّع ذاتياً. |
| Biyolojik bilimlerde, düzen ve karmaşıklık ve yapının kendi kendini organize ederek meydana gelmesi kavramının ne anlama geldiğini araştırdılar. | TED | في العلوم البيولوجية، فسروا تضمين فكرة الترتيب، و التعقيد و البنية التي نهضت في طريق منتظم ذاتياً. |
| Tahminimizce kendi kendini yokettiği sırada liderleriyle temastaydılar. | Open Subtitles | نعتقد أنهم كانوا متصلين بزعيمهم بطريقة أو أخرى , عندما دمر نفسة ذاتياً |
| İşlemciye eriştiğimde, çip kendi kendini yok etti. | Open Subtitles | بمجرّد أن دلفتُ لوحدة المعالجة المركزيّة، تدمّرت الرقاقة ذاتياً |
| Şifreyi girmek için on saniyeniz var yoksa bu araç kendini imha edecektir. | Open Subtitles | لديك عشرة ثواني لإدخال رمز الترخيص أَو أن هذه العربة ستتدمر ذاتياً |
| Girmemeleri gereken bölgelere girmeye çalıştıklarında Roci'nin çekirdeği kendi kendini imha edecek. | Open Subtitles | إذا حاولوا الوصول إلى مناطق ليس من المُفترض عليهم الوصول إليها ستُدمر السفينة تدميراً ذاتياً |
| Teslimatın olmaması halinde içindekiler, dokuz saat sonra kendini imha edecek şekilde ayarlanmış. | Open Subtitles | في حالة عدم تسليم الحافظة فإنّ المحتويات تَدَمُّر ذاتياً... ... بالضبطتسعساعاتِمِنْ الآن . |
| Onları kendinden emin oldukları için suçlayamazsın. | Open Subtitles | لايُمكنك لومهم لِكَوْنِهِمْ مستقيمين ذاتياً |
| Yedi, şimdi altı, kendinden tanımlanmış makineler. | Open Subtitles | السبعة , والآن الستة الألات المَوْصُوفة ذاتياً |
| - Ne var? kendiliğinden oluşan katatoni hali olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نظن إنها حالة الإغماء المتخشب المستحثّ ذاتياً. |