| Bir zamanlar bir oğlu bir kızı olan zengin bir kral varmış. | Open Subtitles | ... حسناً، ذات مرة كان هناك ملك غني كان لديه ولد وبنت |
| Bir zamanlar bir ressamla çıkıyordum. | Open Subtitles | لقد خرجت مع رسام ذات مرة كان يعمل طوال الوقت |
| Peki, Bir zamanlar bir prenses varmış. | Open Subtitles | حسناً ، ذات مرة كان هناك أميرة |
| Evvel zaman içinde Şükran Günü'nün en sevdiğim tatil olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أنه ذات مرة كان عيد الشكر هو عيدي المفضل ؟ |
| Evvel zaman içinde, Dev adında küçük bir sevgilicik yaşarmış ve bir gün güzel Prenses Rachel'la tanışmış. | Open Subtitles | ذات مرة , كان هناك جرو صغير إسمه ديف وفي أحد الأيام إلتقى بتلك الأميرة الجميلة وإسمها رايتشيل |
| Bir zamanlar bir bebek yıldız varmış, güneşin yakınında yaşarmış. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك نجم صغير عاش قرب الشمس |
| # Bir zamanlar bir oğlan vardı # # Sürekli takım elbise giyip Efsanevi deyip duran # | Open Subtitles | ذات مرة كان يوجد فتى يرتدي الكثير من البدلات * * ويقول أن الأشياء اسطورية |
| Bir zamanlar bir sevgilim vardı. | Open Subtitles | ذات مرة كان لديّ ذلك الصديق |
| - Hadi bakalım. " Bir zamanlar, bir çocuk varmış." | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك ولد |
| " Bir zamanlar bir çocuk varmış." | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك ولد |
| Evvel zaman içinde, üvey annesinin devamlı evde bebekle bıraktığı, genç ve güzel bir kız varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك جميلة، فتاة شابة... ... التي دائما الصنع إقامتها مع الطفل زوجة الأب. |
| "Evvel zaman içinde Marilyn adında hoş bir yer varmış." | Open Subtitles | ذات مرة كان يوجد مكان مرح يدعى " مارلين |