| Elbiselerim uygun değil. Berbere gidiyordum. | Open Subtitles | لست مرتدياً الملابس المناسبة لقد كنت ذاهباً إلى الحلاق |
| Ben Florida'ya gidiyordum. Ya sen? | Open Subtitles | كنت ذاهباً إلى البيت إلى فلوريدا وأنت أين كنت ذهاباً؟ |
| Beni bir moda evine cipimle giderken düşünsene. | Open Subtitles | هل تتخلينى وانا أقود السيارة ذاهباً إلى صالون أزياء ؟ |
| Beni bir moda evine cipimle giderken düşünsene. | Open Subtitles | هل تتخلينى وانا أقود السيارة ذاهباً إلى صالون أزياء ؟ |
| Tuvalete gitmiyorum. Gösteri dünyasına giriyorum! | Open Subtitles | لست ذاهباً إلى الحمام بل سأذهب إلى عالم الفن |
| Evet ama Dubrovnik'e gitmiyorum. | Open Subtitles | نعم , ولكنى لست ذاهباً إلى ديبروفنيك |
| Yani sana Adalet Bakanlığı'na gittiğini söylemedi ? | Open Subtitles | اذا لم يذكر بأنه كان ذاهباً إلى وزارة العدل؟ |
| - Taksici hiç para almadı çünkü başka bir işe gideceğini söyledi. | Open Subtitles | سائق الأجرة ... لميأخذأيمال لأنه قال كان ذاهباً إلى عمل آخر |
| Yemek için şehre gidiyordum. | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا؟ كنت ذاهباً إلى وسط المدينة لأتعشى. |
| Bodegaya gidiyordum. Biraz gofret ve gazoz almaya gidiyordum bişiler ister misiniz? | Open Subtitles | كنتُ ذاهباً إلى ذلك المحل هُناك شراء بعض الوجبات الخفيفة، هل تُريدان شيئاً؟ |
| Bunlarla takılmak için eve gidiyordum. | Open Subtitles | وكنتُ ذاهباً إلى البيت عازماً على الانتحار |
| Sana bakmak için kulübe gidiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت ذاهباً إلى النادي للبحث عنك |
| Ben de Deadwood'a gidiyordum, senin gibi. | Open Subtitles | أتعلم بأني كنت ذاهباً إلى ديدوود مثلك؟ |
| - O otobüsü kaçırmış bende o tarafa gidiyordum | Open Subtitles | -هي تغيّبت عن الحافلة ، وكنت أنا ذاهباً إلى المركز |
| Sonra bir gün artık çok yorulunca gece eve giderken uyayakalıp çöp kutusuna çarptın. | Open Subtitles | ركض الجميع كنت ذاهباً إلى المنزل ولكنني غط في النوم. وبعدها ارتطمت بالقمامة. |
| California Üniversitesi'nin Santa Barbara kampüsündeki Yaratıcı Çalışmalar Bölümü'ne giderken ben (biyoloji ve sanat dersleri alıyordum), bir gün kampüse geldi. | TED | عندما كنت ذاهباً إلى جامعة كاليفورنيا في سانت باربرا .. في كلية الدراسة الإبداعية لأحصل على تخصص في البيولوجيا والفن .. جاء هو إلى الحرم الجامعي |
| Meksika'ya giderken mi yakalandın? | Open Subtitles | أُمسِكَ بكَ ذاهباً إلى المكسيك؟ |
| Rahat olsana... Sonsuza kadar gitmiyorum ya! | Open Subtitles | لا تقلقي، أنا لست ذاهباً إلى الأبد |
| Yalnız hiç bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنا لست ذاهباً إلى أيّ مكان وحدي |
| Ben hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | لست ذاهباً إلى أيّ مكان |
| Boston'a Lisedeki arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğini düşünüyorsan, onu yerine koy ve eve gelmeden önce buradan gidelim. | Open Subtitles | إلا إن كنتِ تظنينه ذاهباً إلى اجتماع مع أصدقاء المدرسة ضعيه مكانه و دعينا نخرج قبل عودته |
| Katil Butler'ın plaj yolunda olacağını ve nereye gittiğini biliyordu. | Open Subtitles | كان القاتل يعلم أن بتلر كان ذاهباً إلى ذلك الشارع وأين كان متجهاً. |
| Joel, Master için Columbia'ya gideceğini söyledi. | Open Subtitles | حسناً , "جويل" هل كنت ذاهباً إلى "كولمبيا" للتدرج بالدراسه هناك |
| Pongo das Mortes'e gideceğini sanıyordum. | Open Subtitles | كنت أظنه ذاهباً إلى "شلالات الموت" |