"ذكرياتها" - Translation from Arabic to Turkish

• anılarını
• anıları
• hafızasını
• anılarına
• Anılarından
• hatıraları
• hatıralarına
• hatıralarını

Artık bir şekilde anılarını görebildiğimi biliyordum umarım onu anlama şansımı yitirmemişimdir.
والآن لقد عرفت بأنني استطيع بطريقة ما رؤية ذكرياتها اتمنى بأن لا افقد الفرصة في اكتشاف امرها

Bedenin genetik maddesi kendi genetik anılarını onlara yerleştirip ruhsal bölünme yaratıyor olabilir.
المادة الجينية للمضيف ربما تزرع ذكرياتها الوراثية الخاصة على ذكرياتهم، ما يخلق الإنقسامات النفسية.

O anıları kullanarak onu bedeninden çıkar... böylece bedenine dönebilirsin.
استغل ذكرياتها كي تبعدها عن طريقك كي تعود إلى جسمك.

Onun ilk anıları ailesinin, iktidardaki siyasi partinin planladığı vahşi ayaklanmadan kaçmak.
كانت أولى ذكرياتها فرار عائلتها من أعمال عنف وشغب مدبرة من قبل الحزب السياسي الحاكم.

Çok zekileşmiş ama hafızasını kaybetmeye başlamıştı.
ارتفع معدّل ذكائها، وكانت ذكرياتها تمحى.

Ben bir Tok'ra ile birleştim, ve beni kurtarmak için öldü, ama hala onun duygularına ve anılarına sahibim.
ترى ، لقد إمتزجت مع توكرا وقد ماتت لإنقاذ حياتي لكنّي ما زلت أمتلك ذكرياتها ومشاعرها

Son Anılarından kalan özenle seçilmiş parçalar ne istediği hakkında sana yardımcı olacak.
و هي أجزاء مختاره من ذكرياتها الأخيره تعني بها حملك على أن تفعلي ما تريده

Sonsuza kadar kaybolmadan önce sürekli olarak bu yerleri canlandırmak ve insancıllaştırmak için kendimi zorunlu hissediyorum ki bu yerlerin hatıraları yaratıcı bir şekilde muhafaza edilsin.
أحس بألتزام لتحريك وإضفاء الإنسانية علي هذه الأماكن بشكل مستمر من أجل الحفاظ علي ذكرياتها بطريقة إبداعية قبل أن نفقدها للأبد.

Onun hatıralarına sahip olmanın nedeni de... ..senin bedenini ele geçirmiş olması.
والسبب بأن لديكِ ذكرياتها. انها قد إستحوذت عليكِ.

Çünkü hatıralarını geri kazandı.
لانها إستطاعت إستعادة ذكرياتها

Öldükten sonra beynine sızıp anılarını okuduk.
لاننا قد اخترقنا دماغها بعد ان ماتت و قرئنا ذكرياتها

Şey... sen beni Küba'daki sahilde bırakıp gittikten sonra o zamana ait anılarını sildim aklından.
سلبتها ذكرياتها عن تلك الفترة تفضلي بالجلوس

-O zaman ona onun anılarını geri ver. -Yapamam.
لذا عيد لها ذكرياتها أنا لا يمكن

anılarını soğuk depoya koymak mı?
وضع ذكرياتها بمخزون بارد ؟ ! لا يمكن أن تكونى جادة

Sadece anılarını yitirmiş, hepsi bu.
انها فقدت ذكرياتها فقط هذا هو كل شيء

Tess Doerner'ın gelecek hakkındaki anıları anı değillerdi.
ذكريات تيس عن المستقبل ليست ذكرياتها أصلا

Bazen onlar sonradan gelen bu anıları baskılar.
لحد أن ذكرياتها تصبح مكبوتة في الحياة المُقبلة

Özü, kıvılcımı, anıları, her şeyini.
أمتصيت نعمتها و شعلتها و ذكرياتها كل شيئ

hafızasını kaybetmesinin ve ismini bile hatırlamasının sebebi belki de budur.
ربما لهذا السبب فقدت كُل ذكرياتها و لاتتذكرُ إسمها حتى

Neden biri hafızasını silip onu tekrar sana yolladı?
ولماذا قام أحدهم بمسح ذكرياتها وأعادها إليك؟

Zihnine giremiyorum onun, düşüncelerine, anılarına.
لا يمكنني الوصول إلى تفكيرها أو أفكارها أو ذكرياتها..

Ben de dedim ki, eğer benim anılarımdan birini gömmeyi başardıysan onun Anılarından birini de mezarından çıkarabilirsin.
ففكرت ، إذا كنتِ قادرة على دفن أحدى ذكرياتي لا بد أنكِ تستطيعين إسترجاع بعض من ذكرياتها

Onun hatıraları yük olamaz.
ذكرياتها ليست عبئاً أبداً سونيل

O'nun hatıralarına, aşık olmadığına dair...
أنك لست واقعاً في حب ذكرياتها

Yeniden oraya dönmek onun hatıralarını geri getirebilir.
نعيدها الى هناك، ستعود لها ذكرياتها.