| Bunu okurken, Plastic Man ve Elongated Man arasındaki farkı bana hatırlat. | Open Subtitles | قبل أن تقرأ هذا، ذكّرني لأوضح لك الفرق بين رجل البلاستيك ورجل الإطالة |
| Benden büyük bir kadınla veya bir kütüphaneciyle asla gönül macerası yaşamamam gerektiğini bana hatırlat. | Open Subtitles | ذكّرني ألا أقـوم بعلاقة غرامية مع إمـرأة مسنّة أو أميـنة مكتبة |
| Hayır, bu sadece bana işteki adamın yaptığı şeyi hatırlattı. | Open Subtitles | لا، ذكّرني هذا بأمر فعله ذلك الرجل في العمل اليوم. |
| Bana başka birinin işlerini hatırlattı. Senin farklı olacağını umuyordum, dostum.. | Open Subtitles | ما ذكّرني بصنيع يدي شخص آخر، وقد أملت أن تكون مختلفًا. |
| neydi ya o anlaşma? | Open Subtitles | الآن، ذكّرني ماذا كان مُجدداً؟ |
| Sana cep numaramı neden verdiğimi bir daha hatırlatsana bana. | Open Subtitles | ذكّرني الذي أعطيتك عدد هاتفي الخلوي ثانية؟ |
| Kaçağın ismi ne demiştin? | Open Subtitles | ذكّرني باسم طريدك |
| Seninle bir şey hakkında konuşacağım, unutturma. | Open Subtitles | ذكّرني أن أتحدث معك بشأن موضوع |
| hatırlat da bir daha eve giremezsem seni arayayım. | Open Subtitles | ذكّرني بالإتصال بك في المرة القادمة إذا أنا أقفلتُ بيتي. |
| hatırlat da güzel şeyleri atmamanın değerini sana bir ara anlatayım. | Open Subtitles | ذكّرني لأخبرك عن قيمة الاحتفاظ بالأغراض الجميلة |
| Bütün bunlar bittiğinde hatırlat da sana bir paket sigara alayım. | Open Subtitles | ذكّرني أن أهديك علبة سجائر حين تنتهي هذه المهمّة. |
| Nefret ettiğim ofise gitmek için yatağından neden ayrıldığımı tekrar hatırlat. | Open Subtitles | ذكّرني مرّة أخرى لماذا عليّ أن أترك السرير لأذهب إلى العمل في مكتبٍ أكرهه ؟ |
| Bir şeyler yapmak için Elders ile aracılığıyla olduğunda hatırlat Leprikon toplum için güzel. | Open Subtitles | ذكّرني عندما ننتهي من ... الشيوخ أن نفعل شيئاً جميلاً لمجتمع الجن |
| hatırlat da bir daha gençleri işe almayayım. | Open Subtitles | ذكّرني بأن اتوقف عن توظيف اليافعين |
| Onu ilk gördüğümde, bana bir galaksiyi hatırlattı. | TED | لكنَّ المشهدَ ذكّرني بصورِ المجرّاتِ في الفضاء. |
| Alfabeye bakmak bana Afrika'daki eğitim içeriğinin çok fazla değişmediği gerçeğini hatırlattı. | TED | ذكّرني النظر في ورقة الأحرف الأبجدية بحقيقة أنه لم يتغير الكثير في المناهج التعليمية في أفريقيا. |
| Evet, sadece söylenenler bazı acı dolu anılarımı hatırlattı. | Open Subtitles | أجل، ولكن القاء الشكر ذكّرني بذكريات مؤلمة. |
| Geçen gün alışverişe çıktım ve gördüğüm bir şey bana seni hatırlattı. | Open Subtitles | ذهبت للتسوّق، وأنا رأيت شيءا. ذكّرني منك. |
| Pardon adın neydi? | Open Subtitles | ذكّرني باسمك مرّة أخرى |
| Görünmezlik büyüsü grubunda neden geçtiğimi hatırlatsana. | Open Subtitles | ذكّرني لمَ تم استبعادي من حفلة تعويذة الحجب؟ |
| Para kazanmak için ne iş yapıyorum demiştin? | Open Subtitles | ذكّرني بما تعمله لكسب عيشك |
| Programla ilgili Wolowitz'e yapacağım övgüleri unutturma. | Open Subtitles | ذكّرني لأن أثني على "ولووتز" على البرنامج |
| Heather aklıma geldi birden. Heather ile aranızda ne var? | Open Subtitles | هذا ذكّرني , مالذي بينك وبين تلك الفتاة هيذر ؟ |
| Kız kardeşimi hatırlatmıştı. | Open Subtitles | لأنّه ذكّرني بأختي. |