| Bu ismi, hafızandan sil... | Open Subtitles | لقد رميت ذلك الأسم. |
| Bu ismi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف ذلك الأسم |
| Ve her seferinde Bu isim büyük bir terör saldırısını engellenmede kilit rol oynadı. | Open Subtitles | وكل مرة، ظهر ان ذلك الأسم هو المفتاح لأيقاف هجوم أرهابّي رئيسي. |
| Bu isim bize iyi şans getirmiyor. | Open Subtitles | ذلك الأسم سيجلب لنا الحظ السيئ |
| O ismi ağzına alma. Şimdi sen sür. | Open Subtitles | ،لا تنطق ذلك الأسم و الآن، تولّى أنت القيادة |
| O ismi daha önce duymuştu, bağlantılı olduğunu biliyordu ama nasıl? | Open Subtitles | لقد سمع ذلك الأسم من قبل، وعرف أنه متعلق بالأمر لكن كيف؟ |
| Hem bu ne biçim bir isim böyle? Zavallı kadıncağız. | Open Subtitles | ظننت أنه قالت اذهب الآن بسرعة، لكن ما نوع ذلك الأسم على أية حال؟ |
| Ve inanın bana ben bir isim söylüyorsam ölçüp biçtikten sonra söylüyorumdur. | Open Subtitles | وصدقوني عندما أستخدمتُ ذلك الأسم لأنني أوزنُ كلامي |
| Bu ismi sevdim. | Open Subtitles | يعجبني ذلك الأسم. |
| George Edwart Cox, Bu ismi hatırlıyorum. | Open Subtitles | (جورج إدوارت كوكس)، أذكر ذلك الأسم. |
| Bu ismi biliyoruz. Evet. | Open Subtitles | -نعرف ذلك الأسم |
| Bu ismi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ذلك الأسم |
| Bu isim neden tanıdık geliyor? | Open Subtitles | لماذا ذلك الأسم يبدو مألوف للغاية ؟ |
| Evet, oranın yerlileri O ismi vermiş. | Open Subtitles | ذلك الأسم الذي أطلق عليها السكان المحليون |
| Sen koydun ya O ismi ona. | Open Subtitles | ذلك الأسم الذي أنت أطلقتهُ عليها |
| Ve inanın bana ben bir isim söylüyorsam ölçüp biçtikten sonra söylüyorumdur. | Open Subtitles | وصدقوني عندما أستخدمتُ ذلك الأسم لأنني أوزنُ كلامي |