| O yaz bir süredir hasta olan bir hemşiremiz vardı. | TED | في ذلك الصيف كانت لدينا ممرضة كانت مريضة منذ فترة. |
| Ama işin aslı o bana bakıyordu, ta ki O yaz gününe dek. | Open Subtitles | ولكن في الحقيقة هي التي كانت تعتني بي ، حتى ذلك الصيف عندما |
| O yaz bu harika kız kardeşlik bağıyla geçti. Ve artık kendimi daha güvende hissetmeye başlamıştım. | TED | وأنهيت ذلك الصيف بهذا التنظيم النسائي الرائع، وبدأت أشعر بأمانٍ أكبر في جلدي الخاص. |
| O yazı, sürekli bana hatırlatıp, neden bunu çektiriyorsun? | Open Subtitles | لم أتمكن من معرفته أبدا سبب تعاملك السيء معي منذ اليوم الذي أتيت فيه ذلك الصيف |
| On yıl önce Bu yaz. Harika, değil mi? Şaşırdım. | Open Subtitles | قبل عشرة سنوات في ذلك الصيف كان رائع , صحيح ؟ |
| o yazdan o kızla ilgili bir şarkı duyduğumda, anında tekrar oraya dönerim. | TED | عندما أسمع تحديداً هذه الأغنية في ذلك الصيف مع تلك الفتاة، أنتقل لحظياً إلى هناك مرة أخرى. |
| O yaz hayvanlar hiç kimsenin yardımına gerek kalmaksızın... hayvan çiftliğini iyi bir yola soktular. | Open Subtitles | ذلك الصيف, الحيوانات بدون اية مساعدة او تدخل نفذوا خطة عمل المزرعة |
| Raymond gölde geçen O yaz, ondan çok etkilenmişti. | Open Subtitles | لقد كان ريموند منجذباً لها فى ذلك الصيف عند البحيرة |
| Oğlum, O yaz az kız poposunun peşinden koşmadık. | Open Subtitles | لقد طاردنا الكثير من الفتيات في ذلك الصيف |
| O yaz, bir yolda üç çocukla tanıştım ve denizden püsküren bir yanardağ gördüm. | Open Subtitles | ذلك الصيف قابلت الأطفال الثلاثة على الطريق وبركان ارتفع من البحر |
| O yaz evde hayalet muamelesi görüyordum. | Open Subtitles | ذلك الصيف أصبحت الولد الغير مرئي في بيتنا |
| Her neyse O yaz sıcaktı gerçekten çok sıcaktı. | Open Subtitles | بأية حال، كان الطقس حاراً جداً ذلك الصيف حاراً فعلاً وشديد العرق |
| Bütün mesele... O yaz büroya gelip giden insanlar hakkındaydı. | Open Subtitles | الناس الذين كانوا يحومون حول المكتب في ذلك الصيف |
| Neyse ki sen O yaz Harvard'dan dönmeden, kendime geldim. | Open Subtitles | عدت إلى صوابي قبل أن تعود من جامعة هارفارد ذلك الصيف |
| O yaz benim çocukluğumun sonu olduğundan. | Open Subtitles | لأن ذلك الصيف كان اخر صيف في ايام طفولتي |
| Üstelik kızının O yaz sahilde seninle çirkince oynamasına rağmen. | Open Subtitles | الطريقة المخزية التى كانت تعاملك بها ابنته ذلك الصيف فى الشاطىء |
| İşte O yaz hasat ayında ortaya çıkanlar efsanenin başlangıcıydı. | Open Subtitles | ..ما حدث أسفل تمام بدر ذلك الصيف كان مادة تلك الأسطورة |
| O bölgede O yaz üç çocuk daha kaybolmuştu. | Open Subtitles | ثلاثة أطفال أخرون اختفوا ذلك الصيف من المنطقة |
| Philip, sürekli düşüp durduğu O yazı hatırlamıyor musun? | Open Subtitles | الا تتذكرطوال ذلك الصيف يا فيليب ؟ ما انفكّت بالسقوط |
| Bu yaz Kudüs'e gitmeyi planlıyordum. | Open Subtitles | أستطيع الحصول على عُطلة ، لقد خططت للذهاب في عطلة إلى القدس ذلك الصيف |
| Asya Kampı'nda seviştiğimiz o yazdan beri de böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | ولقد شعرتُ بذلك منذُ ذلك الصيف .الذي قبّلنا بعضنا البعض بالمخيّمِ الآسيوي |
| Yazın sonlarına doğru sıcak bir günde, | Open Subtitles | لقد ذهبت للجنوب فى يوم حار من أيام ذلك الصيف فى نهاية ذلك الصيف |