| Ya eğer çantamı unutmamış ve Michael'ın o binaya girdiğini görmemiş olsaydım? | Open Subtitles | ماذا لو لم أنسى حقيبتى أو أرى مايكل يدخل ذلك المبنى فى ذلك اليوم؟ |
| o binaya geri gidip iblisi oraya tekrar kapatmalıyız. | Open Subtitles | علينا العودة إلى ذلك المبنى لنُعيد نقله إلى هناك بأمان |
| Çünkü ya O bina çöker ya da sen çökersin. | Open Subtitles | لأنه إما أن يُدمَر ذلك المبنى أو أن تُدمَر أنت |
| O binayı uçurman için ne kadar patlayıcı maddeye ihtiyacın var? | Open Subtitles | أوه , نعم سيدي وكم شحنة من المتفجرات تحتاجها كي تدمر ذلك المبنى ؟ |
| O binadan çıkmamın tek sebebi ölümünden sorumlu olmak istemememdi. | Open Subtitles | لم اكن اريد دمائك على يدي وذلك السبب الوحيد الذي جعلني اترك ذلك المبنى |
| Korkusuzlar şu binaya giderdi. | Open Subtitles | ولكن الشجعان سيذهبون إلى ذلك المبنى. |
| Şu binayı geçtikten 270 metre sonra. | Open Subtitles | على بعد 300 ياردة من ذلك المبنى |
| Sonra çok ilginç bir şekilde, bu bina en eski teknoloji ile giydiriliyor ki bir tür ................. | TED | والمثير للاهتمام، أن يكون ذلك المبنى مكسوا بأقدم أنواع التكنولوجيا، التي هي نوع من قطع الخشب اليدوية. |
| Bay Vale. Michigan'a geri dönmeyeceğim. Hele oğlumun O binada olduğunu bile bile... | Open Subtitles | سيد فيل ، لن أعود لميشيغان وأنا أعرف أن ابني في ذلك المبنى |
| Bu eski bir bina. Şu binanın pencereleri var. | Open Subtitles | ذلك المبنى قديم و ذلك المبنى فيه نوافذ |
| O arabalara, çöplere ya da o binaya zarar vermek istemedim. | Open Subtitles | لم اكن اقصد تحطيم السيارة او تلك القمامة , او ذلك المبنى |
| Eğer birisi dün gece o binaya girdiğimi görmüşse bittim demektir. | Open Subtitles | لو رأني احدهم ادخل الى ذلك المبنى أمس لكنت وقعت في مأزق كبير |
| O görüşmeden sonra o binaya girecek yüzüm kaldı mı hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان بإمكاني التواجد في ذلك المبنى بعد ما حصل في الاجتماع اليوم |
| Benim gördüğüm O bina doğayı eziyor. Seninkini değil. Sen şiir yazmazsın. | Open Subtitles | و ذلك المبنى الذي يسحق الطبيعة من نسج خيالي و ليس فكرتك، أنت لا تكتب الشعر |
| Patlayıcılarla dolu kamyonu O bina götürdün. | Open Subtitles | قمت بقيادة شاحنة مليئة بالمتفجرات إلى داخل ذلك المبنى |
| Endişelendiğim konu şu ki, O bina her an çökebilir. | Open Subtitles | ما يقلقّنا حاليًا هو ذلك المبنى يمكن أن ينهار بأيّ وقت. |
| FBI'ın O binayı kehribarla kapatacağını düşünüyor musunuz? | Open Subtitles | هل تقترح أن تغطّي المباحث الفدرالية ذلك المبنى بالكهرمان؟ |
| Kendimize gelsek iyi olacak yoksa O binadan canlı çıkamayız. | Open Subtitles | علينا أنّ نستجمع أنفسنا، وإلا فلن نخرج من ذلك المبنى أحياء. |
| Sonra peşimizden şu binaya gelin. | Open Subtitles | رهن إشارتي، ثم اتبعينا إلى ذلك المبنى. |
| Şu binayı görüyor musun? | Open Subtitles | أترى ذلك المبنى هناك ؟ |
| Sorun şu ki bu bina bir kale gibi. Ön kapıda alarm var. | Open Subtitles | المشكلة أن ذلك المبنى كالحصن, فالباب الأمامي عند الشقة مزود بجهاز إنذار |
| Eğer O binada yalnız başıma olsaydım o yanan binada bir ben olaydım... | Open Subtitles | لو كنت لوحدي في ذلك المبنى الشخص الوحيد في ذلك المبنى المحترق |
| Şu binanın yanından geç ama sakın durma. | Open Subtitles | قودي بعد ذلك المبنى لكن لا تتوقفي |
| çocuklarının bu binayı inşa edişini görecek kadar uzun yaşayan anne ve babam dahil. | TED | بمن في ذلك امي و ابي الذين عاشا ليريا ابنهما يبني ذلك المبنى. |
| Bu binanın içindeki herkes ölü. | Open Subtitles | سحقاً لك! أعتقد بأنه تم استغلالي وهو ما يفعله ذلك المبنى! |
| Verici kulesi o tarafta ve kablolar o binanın altından geçiyor. | Open Subtitles | برج الارسال هنا ويتم تشغيل الكابلات تحت الأرض في ذلك المبنى. |
| Eğer silahlıysa, Bu binadan da insanları vurabilir. | Open Subtitles | إذا كان المسلح ، وانه يمكن ضرب الناس من ذلك المبنى. |