| - Üzgünüm ama o hasta aşırı derecede ilaç aldı. | Open Subtitles | آسف، ذلك المريض يُعالج بشكل حازم. |
| o hasta piç! | Open Subtitles | ذلك المريض الحقير |
| Benim yerimi Kore'ye gitmesi için o hastaya ver lütfen. | Open Subtitles | أرجوكِ استخدمي مقعدي لنقل ذلك المريض إلى كوريا |
| O hastanın donör partneri de kabul etti. | Open Subtitles | وشريك تبرع ذلك المريض أيضاً وافق |
| Resmen O hastanın hayatını kurtardık. | Open Subtitles | أنقذنا تماماً حياة ذلك المريض هناك! |
| Bu hastanın boynunda hızla büyüyen bir kanser vardı, sonra da alakasız bir bakteriyel deri enfeksiyonu nedeniyle yatağa düştü. | TED | عانى ذلك المريض من سرطان سريع النمو في عنقه، ثم أصيب بالتهاب الجلد الجرثومي غير ذي صلة بالسرطان. |
| Bu hastanın bir yılı var mı? | Open Subtitles | هل سيعيش ذلك المريض سنةً؟ |
| Çünkü o manyak yaklaştığımızı yakalanacağını biliyor. | Open Subtitles | لكن ذلك المريض بمعرفة بأننا بالكاد نال منه |
| O hastanın karısı ölünce, ödemeler durdu. | Open Subtitles | وعندما توفيت زوجة ذلك المريض... -توقف حصولي على المال . |
| Bu hastanın bir yılı var mı? | Open Subtitles | هل سيعيش ذلك المريض سنةً؟ |
| - Kim o manyak? | Open Subtitles | من هو ذلك المريض النفسي؟ |