| Bu kesinlikle hayatımda gördüğüm en çirkin burun. | Open Subtitles | ذلك بالتأكيد الأنف الأقبح أنا أبدا رأيت في حياتي. |
| Bu kesinlikle senin şeytani tarafın. | Open Subtitles | نعم، ارى؟ ذلك بالتأكيد جانبُكَ الشريّرُ. |
| Size göstereceğim bir şey var, o kesin. | Open Subtitles | حسنا، نعم، عندي شيء لتشويفك، ذلك بالتأكيد. |
| Anayoldan çok uzaklaştım Orası kesin. | Open Subtitles | أنا طريق الذي الجحيم من إنّ الطريق الرئيسي، ذلك بالتأكيد. |
| Oh, tabi, Bunu kesinlikle yaparım, Terslikler Gününde. | Open Subtitles | ,نعم سأفعل ذلك بالتأكيد في يوم معاكس |
| İşkencesini arttırıyor. Sadistler Kesinlikle bunu yapar. | Open Subtitles | إنه يصعد من تعذيبه الساديون يفعلون ذلك بالتأكيد |
| Evet, kesinlikle öyle görünüyor. | Open Subtitles | حسنا، ذلك بالتأكيد الطريق ينظر. |
| Bu kesinlikle ortalığı kızıştırır, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، حسناً، ذلك بالتأكيد يمكن أن يُصعد حجّة، أليس كذلك؟ |
| Bu kesinlikle sağ ve dış iliyak arteri yırtmıştır. | Open Subtitles | ذلك بالتأكيد سيقطع الشائع الأيمن والشرايين الحُرقفية الظاهرة. |
| Bu kesinlikle benim duyduğum hikayeden daha iyi bir hikâye. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك بالتأكيد أفضل من الإصدارات التي سمعتها |
| Güzel, Bu kesinlikle bir soru. | Open Subtitles | الذي اللصّ؟ [سكولي] حسنا، ذلك بالتأكيد سؤال واحد. |
| Bu kesinlikle Hasır Şapkalı Luffy'nin bayrağı. | Open Subtitles | ذلك بالتأكيد هو علم قبعة القش لوفي |
| Yani Bu kesinlikle geleneksel ürün yerleştirme. | Open Subtitles | أعني ذلك بالتأكيد دعاية لمنتجات تقليدية |
| Geldiğini görmediğin bir şeyden sakınamazsın Knowle, o kesin. | Open Subtitles | أنت لا تستطيع تراوغ ما أنت لا شاهد المجيئ، نول، ذلك بالتأكيد. |
| O da iri bir adammış, o kesin. | Open Subtitles | حسنا، هو كان رجلا كبيرا، ذلك بالتأكيد. |
| Ricky Kola'ya o saldırmamış. Orası kesin. | Open Subtitles | هو لم يهاجم ريكي كولا، ذلك بالتأكيد. |
| Orası kesin. | Open Subtitles | حَسناً، ذلك بالتأكيد. أوه، لا. |
| Ve bilmelisin ki, Nick, ...Bunu kesinlikle yapmak istemiyorum, anladın mı? | Open Subtitles | وعلي أن اخبرك يا (نيك) بأنني لا اريد ذلك بالتأكيد حسنًا؟ |
| Bunu kesinlikle düşüneceğim. | Open Subtitles | سأفكر في ذلك بالتأكيد |
| Onunla tekrar karşılaşırsam Kesinlikle bunu yapacağım. | Open Subtitles | سوف أفعل ذلك بالتأكيد |
| Kesinlikle bunu umuyoruz. | Open Subtitles | نَتمنّى ذلك بالتأكيد |
| kesinlikle öyle oldu. | Open Subtitles | ذلك... ذلك... ذلك بالتأكيد ما حدث, أتعلم؟ |