"ذلك شئ" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu
• bir

Bu, İlaç Patent Havuzu'nun yapamayacağı bir şey.
ذلك شئ تجمُع براءات إختراع الأدوية لا يستطيع فعله

Soru Bu. Şimdi, evet, güzel derken ne demek istiyoruz?
الآن، نعم، ماذا تعني بجميلة؟ ذلك شئ واحد.

Bu bir mor inektir, fark etmeye değer bir şeydir.
تلك هي البقرة الوردية، ذلك شئ يستحق الإنتباه.

Ama eğer saldırıya uğrarsan, bunun hakkında bir şeyler yapabilirdin.
لكن اذا تمت مهاجمتك، ذلك شئ يمكنك فعل شئ حياله.

Hastaneye gelemezsin, Barley. Bu güvenli olmaz.
لا يمكنك الذهاب الى المستشفى , بارلى ذلك شئ غير امن

Bu benim asla yapamayacağım bir iş.
نعم أنظر، ذلك شئ لا أقدر أن أفعله أبدا..

- Bunun filmlerdeki bir şey olduğunu söyle. - Hayır, Bu bizi öldürecek bir şey.
أخبرنى ان ذلك شئ من الأفلام لا هذا الشئ سيقتلنا

Biraz havada hissediyorum! İşte, görüyorsun ya, Bu güzel bir şey, bilirsin, esrara ihtiyacın yok, alkole ihtiyacın yok, ihtiyacın olan herşeye sahipsin.
أترين، ذلك شئ جميل، فأنت لست بحاجةٍ للحشيشة ولست بحاجة للمسكر فلديك كل شئ تحتاجينه

Bilirsin, senin hakkında en çok sevdiğim şeylerden biri Bu. bunu sakladğında, en iyi parçayı saklıyorsun.
إن ذلك شئ من تلك الأشياء التي أحبها جداً فيك عندما تخبئينها فإنك تخبئين أفضل جزء منك

Ve neden Bu iyi birşey?
كنت أقصد بأنها سحاقية ولماذا يكون ذلك شئ جيد؟

Eminim kendine "Bu yaptığım doğru mu?" diye sorduğun anlar olmuştur.
حسنا , بالطبع لابد ان تكون هناك لحظات عندما تفكرين مع نفسك هل ذلك شئ صحيح مافعلته ؟

Öyle mi? Bu iyi mi, kötü mü bilmiyorum.
نعم انا لا اعرف اذا كان ذلك شئ جيد او سئ

Eskiden erkek olmana bayılıyorum. Bu senin alâmetifarikan.
لا , أحبُّ بأنك كُنتِ رجلاً , ذلك شئ خاص بك.

25 yıllık bir borçtan kurtulmak.
إن ذلك شئ عظيم أن نصمد لرهن مدته 25 عاماً

Biliyorum bunu yapmam Hıristiyan olmamın getirdiği bir şey; fakat bir yanım onu parçalamak istiyor.
أعرف أن ذلك شئ مسيحي للقيام به لكن لحمي يريد أن يضربه