| "...bir genç kız, aşkın içine düştüğünde, bunu hemen bilir." | Open Subtitles | عندما فتاة تقع او تخرج من الحب هي تعلم ذلك فوراً |
| Bilmiyorum. Ama bir genç kız, aşkın içine düştüğünde, bunu hemen bilir. | Open Subtitles | لا أعرف, إنه فقط عندما فتاة تقع أو تخرج من الحب هي تعرف ذلك فوراً |
| Çünkü istediğin buysa, bunu hemen gerçekleştirebilirim, dostum. | Open Subtitles | لأنّه إن كان هذا ما تريد فيمكنني تحقيق ذلك فوراً يا صاحبي |
| Annem duvarın yıkılışı hakkında hiçbir şey bilmiyor. Bunu burada çok kısa sürede öğrenir. | Open Subtitles | أمي لا تعرف شيئاً عن سقوط الجدار ستكتشف ذلك فوراً |
| Annem duvarın yıkılışı hakkında hiçbir şey bilmiyor. Bunu burada çok kısa sürede öğrenir. | Open Subtitles | أمي لا تعرف شيئاً عن سقوط الجدار ستكتشف ذلك فوراً |
| bunu hemen yapacağım. | Open Subtitles | سأفعل ذلك فوراً. |