| Çok güzel, ama ben gerçekten bilmek istemiyorum bu yüzden bunu kendine saklayabilirsen... | Open Subtitles | أوه ، ذلك عظيم، لكني حقاً لا أريد أن معرفة، لذا لو يمكنك أن تبقي ذلك لنفسك فقط |
| Tatlım, neden bunu kendine yaptığını bilmiyorum. | Open Subtitles | عزيزتي.. لا أعلم لمَ تقومين بعمل ذلك لنفسك |
| eğer kıskanıyorsa bunu kendine sakla. | Open Subtitles | إذا كنتِ تشعرين بالغيرة, فعليك فقط إبقاء ذلك لنفسك. |
| Kendine bunu söyleyip duruyorsun ama görsel kanıtım var benim. | Open Subtitles | أجـل ، إستمري بقـول ذلك لنفسك لكـن لديّ دليل بالصـور |
| Tatlım tabii ki harika olur kilo verirsen ama... ama bence bunu kendin için yapmalısın... tam olarak tanımadığın bir çocuk için değil. | Open Subtitles | عزيزتي , انا اعتقد انه رائع ان تخفضي وزنك لكن اعتقد انه يجب فعل ذلك لنفسك ليس لشخص اخر حتى انكي لا تعرفيه جيداً |
| Evet, Kendine böyle söylemeye devam et. | Open Subtitles | أجل, لقد اخترت أن تستمر بقول ذلك لنفسك. |
| Kendini bu hale sen getirdin, Rachel. | Open Subtitles | أنتٍ جلبت ذلك لنفسك, (رايتشل) ْ |
| Çaresizliğini görüyorlar. bunu kendin söyledin. | Open Subtitles | تستطيع ان ترى كم انت محبط لقد قلت ذلك لنفسك |
| Sen kendini öyle avut. | Open Subtitles | واصل قول ذلك لنفسك |
| Ve bu kozlar senin adını o duvara taşıyor, fakat bunu kendine saklı tutmalısın. | Open Subtitles | وهذه البطاقات هي وضع اسمكَ على الحائط، لكن ينبغي عليكَ أن تبقي ذلك لنفسك. لماذا؟ |
| Ve bu kozlar senin adını o duvara taşıyor, fakat bunu kendine saklı tutmalısın. | Open Subtitles | وهذه البطاقات هي وضع اسمكَ على الحائط، لكن ينبغي عليكَ أن تبقي ذلك لنفسك. |
| bunu kendine söylemenin sebebi muhtemelen başka kimsen olmaması. | Open Subtitles | غالبًا تقولين ذلك لنفسك لأنك لم تكترثي لأحد آخر. |
| bunu kendine sen yaptın. | Open Subtitles | أنتِ من فعلتِ ذلك لنفسك أنتِ .. |
| Ama bunu kendine yapan sensin. | Open Subtitles | لكنّك فعلت ذلك لنفسك |
| Evet ama bunu kendine saklayacaksın. | Open Subtitles | حسناً، أبقي ذلك لنفسك |
| Evet, kendi Kendine bunu söyle dur, tombul kıç! | Open Subtitles | نعم , استمر في قول ذلك لنفسك أيها السمين |
| Tabii, sen Kendine bunu söylemeye devam et. Ben bu taraftan gidiyorum. - Anlaşılan zeki bir tavşana denk geldik. | Open Subtitles | حسناً أسترم في قول ذلك لنفسك أنا ذاهب في هذا الإتجاه حسناً أعتقد بأن ذلك أرنب ذكي |
| Kendine bunu söylemeye devam et. | Open Subtitles | أخبر ذلك لنفسك ربما سيساعدك ذلك |
| Evi satıyorsun çünkü bunu kendin için istiyorsun. | Open Subtitles | بأنك أردت بيع المنزل لأنك أردت ذلك لنفسك |
| Ve bunu kendin için yapamayacaksan, Jamie için yap. | Open Subtitles | كن شجاعاً، صديقي وإذا كنت لاتريد فعل ذلك لنفسك فقم به من أجل جيمي |
| Bence Kendine böyle söylüyorsun. | Open Subtitles | انا اظن بانك تقول ذلك لنفسك |
| Kendine böyle söylemeye devam et. | Open Subtitles | -فلتُواصل قول ذلك لنفسك . |
| Kendini bu hale sen getirdin, Rachel. | Open Subtitles | أنتٍ جلبت ذلك لنفسك, (رايتشل) ْ |
| kendini öyle kandır sen. | Open Subtitles | واصل قول ذلك لنفسك |