"ذهابنا" - Translation from Arabic to Turkish

• gitme
• gittiğimizi
• gitmemiz
• gidip
• yokken
• Gitmeden
• gittiğimiz
• gittiğimizde
• gittik
• çıkmadan
• gidersek
• gitmemizin
• gideceğimiz

Ve bazen oralara gitme deneyimine erişmek veya kendi gözlerimizle görüp deneyimleme kısmını atlıyormuşuz gibi gözüküyor.
ويبدو الأمر أحياناً وكأننا نسينا الهدف من ذهابنا لهذا المكان والاستمتاع بالتجربة أو لنراه بأعيننا.

Brighton'a gitme konusunda babamla konuşur musun Lizzy?
ألن تتحدثي مع ابي، ليزي، بخصوص ذهابنا لـ برايتون؟

Birisine neden bir yere birlikte gittiğimizi açıklamak ister misin?
هل تريد أن تفسر لأحدهم ما سبب ذهابنا سويةً إلى أحد الأماكن؟

Şimdi, bizim yetkililere gitmemiz ve yapacağımız herşey hala yaşıyor olduğumuzu onlara bildirecek.
الآن، ذهابنا للسلطات لن يفيدنا بشيئ إلا إعلاننا لهم أننا لازلنا على قيد الحياة

Yıllar yılı yaptığımız tek kavga da bu çiftler terapisine gidip gitmemek üzerineydi zaten.
حتى أن الشجار الوحيد الذي خضناه منذ سنوات كان بسبب ذهابنا إلى العلاج الجماعي يبدو أنكما تربحان

Biz yokken bari şu boku biraz temizle, ahbap.
يجب أن تنظف بعضا من هذه القذارة أثناء ذهابنا

Bu, uyumaya Gitmeden önce yapabileceğimiz en kötü şey.
وهو أسوأ ما يمكننا القيام به قبل ذهابنا للنوم.

Ceza aldığımız günü, ilk günümde, otobüsten yanlış durakta indiğimi, kulübeye geziye gittiğimiz günü.
كيف وبخنا بعضنا ونزولنا فى الموقف الخطأ فى يومى الأول ذهابنا الى الكابينه مع الجمع هل تتذكر أصدقائنا

Saldırıya gittiğimizde, yanımıza hiçbir vakit paraşüt almadık.
لم يحدث أبداً عند ذهابنا لمهاجمة هدف ما، أن أصطحب أحدنا مظلته

Babs, galiba yatağa gitme vaktimiz. Yarın her şey daha güzel görünür.
عزيزتي إنه وقت ذهابنا للنوم الأمور ستتحسن غداً

Okula gitme vaktim gelene kadar oyun oynayabilir miyim?
هل بإستطاعتي الذهاب للعب حتى يحين موعد ذهابنا للمدرسة ؟

Rusya'ya gitme fikrinin seni korkutmasına izin vermemelisin.
لا يجب ان تدع فكرة ذهابنا إلى "روسيا" تفزعك

Bizim artık gitme zamanımız geldi.
لقد حان وقت ذهابنا سويا تذهبان ؟

Bisiklet sürmeyi öğrendiğin zamanlarda dişçiye gittiğimizi de hatırlıyorum.
أتذكر ذهابنا عدد من المرات إلى مكتب طبيب الأسنان عندما كنت تتعلم كيف تقود دراجتك

Ne var biliyor musunuz, çocuklar? Ben akşam yemeğine gittiğimizi bile hatırlamıyorum.
أتعرفون يا رفاق , لاأتذكر ذهابنا للعشاء

Birilerine nereye gittiğimizi söyledin umarım.
أتمنى أنكَ أخبرتَ أحداً عن مكان ذهابنا

- Gelemem ki. Bu hafta sonu babama gitmemiz gerekiyor.
لا أستطيع، يفترض ذهابنا لزيارة أبي في عطلة الأسبوع

Bu yüzden Siyah Kaya'ya kadar gidip, kapağı havaya uçurmak için dinamitleri almadık mı?
هذا هو سبب ذهابنا للصخرة السوداء و سبب إحضارنا للديناميت و تفجيرنا للباب الأرضي

Bu arada biz yokken kardeşin gelecek olursa dün yapmamız gereken şeyi yapacağız.
فى الوقت الحالي, فى حالة أن عادت أختكِ خلال ذهابنا. سنفعل ما كان علينا فعل بالأمس.

Kuzenim Sanjar geldi. Otele Gitmeden seninle tanıştırmak istiyorum.
لقد وصل ابن عمى سنجار للتر اردنا ان نعرفك عليه قبل ذهابنا الى الفندق

Sadece eğleniyorduk. Sinemaya gittiğimiz zamanki gibi.
كنا نستمتع كما استمتعنا عند ذهابنا إلى السينما

Birlikte kampa gittiğimizde tekrar öpüşecek durumda ol yeter.
فقط تأكد انك ستعود للتقبيل في الوقت المناسب لنا عند ذهابنا لمخيم التمثيل

Bunun için pedikür yaptırmaya gittik, değil mi?
هذا إذا سبب ذهابنا لإحضار طلاء الأظافر ، صحيح ؟

Şimdi, her yıl ilk avımıza çıkmadan önce kadeh kaldırırız, yani bir bira kapın.
الآن ، في كل عام قبل ذهابنا لأول صيد نلقي نخبـاً ، لذا .. كل شخص يأخذ بيرة

Ayrıca, yarın alışveriş merkezine gidersek, ayakkabı dükkanına da gidebiliriz.
أتعلم أيضاً، عند ذهابنا للمركز التجاري يمكننا الذهاب أيضاً لمتجر الأحذية

Savaşa gitmemizin nedeni güvenli bir demokrasi sağlamak.
ديمقراطية مؤمّنة هي الغاية في ذهابنا للحرب

Ama elbette, Kaptan Amerika bir adım daha ileri giderek,... ..der ki: "Olmaz dostum, kendim götüreceğim". Şimdi bizim gideceğimiz yer Sturgis'ti. Birden South Bend, Indiana oldu.
وقال الشجاع الامريكى لا سوف اوصلها بنفسى لذا ذهابنا الى ستورجى تم الغائه وسنذهب الى انديانا