| - Zevkli biriymiş. | Open Subtitles | حسناً ، تلك السيدة لها ذوق رفيع ، أليست كذلك ؟ |
| Çok Zevkli biriydi ama ne beni ne bir başkasını küçük görmeyecek kadar kaliteliydi. | Open Subtitles | ,لقد كان لها ذوق رفيع ولكنها كانت على درجة من الرقي بحيث انها لاتجعل احد يحس انه ادنى مرتبه |
| Babalarının eşcinsel, zevk sahibi ve çok şanslı olduğunu. | Open Subtitles | أن أبيهم مثيلي الجنس وأنه ذو ذوق رفيع ومحظوظ جداً |
| Lafı dolandırmayacağım. zevk sahibisin. | Open Subtitles | لن أراوغك في الحديث فلديك ذوق رفيع و إلا فإنك لم تكن لتقف |
| Doğru söylüyorsun ama belki de şarap konusunda daha iyi bir damak zevki vardır. | Open Subtitles | لكن لديه ذوق رفيع عندما يتعلق الأمر بالنبيذ |
| zevkin takdire değer hayatım. Ama daha pratik bir arabaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أنت صاحب ذوق رفيع يا حبيبي و لكننا بحاجة لشيء أكثر عملانية |
| Fairview, Şikago'nun yanında taşra kalıyor, ama bence, fırsat verirsen, buradaki insanların da, Zevkli olduklarını görebilirsin. | Open Subtitles | .. ولكن أعتقد أنكِ ستجدين الناس هنا لديهم ذوق رفيع أكثر مما تتخيّلين |
| Dieter Zevkli birisiymiş. Onunla konuşmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | ديتير لديه ذوق رفيع لا أستطيع الانتظار لكي أتحدث معه |
| Ellerin çok güçlü. Ablam çok Zevkli biriymiş. | Open Subtitles | يا لها من يد قوية أختي لديها ذوق رفيع |
| Hayır, aslında Zevkli ve tarihi açıdan doğru bir gösteri. | Open Subtitles | كلا إنه ذوق رفيع وحدث تاريخي |
| Zevkli bir kadındır. | Open Subtitles | لديها ذوق رفيع. |
| - Evet, Desiree Zevkli bir kızmış. | Open Subtitles | -نعم,ديزري لديها ذوق رفيع -مستحيل! |
| Tanrı biliyor ya, dünya üstündeki tüm para senin olsa bile iyi bir zevk satın alınılmıyor. | Open Subtitles | الرب يعلم أن كل أموال الدنيا لا يمكنها أن تشتري ذوق رفيع. |
| Çok zevk sahibi biriymiş. | Open Subtitles | كان لها ذوق رفيع رجاء لا تلمسيه |
| Şuna bakın kızlar. Ne kadar zevk sahibi. | Open Subtitles | أنظروا لهذا يا سيدات لديه ذوق رفيع. |
| zevk sahibi biri midir? | Open Subtitles | أليس لديها ذوق رفيع ؟ |
| Kevin her zaman zevk sahibiydi. | Open Subtitles | "كيفين" دائما لديه ذوق رفيع |
| İkinci eşimin çok iyi bir zevki vardı. | Open Subtitles | زوجتي الثانية كان لديها ذوق رفيع للغاية |
| Vay canına, mükemmel bir zevki varmış. Kırılmış anasını satayım. | Open Subtitles | لدّيه ذوق رفيع - سُحقاً لقد إنحَنت بطاقتي - |
| İyi bir damak zevkin olduğunu unutmuşum. | Open Subtitles | آسفه. لقد نسيت أن عندك ذوق رفيع. |
| Eğer iyi bir zevkiniz yoksa ve düğme seçmeyi beceremiyorsanız bırakın başkası yapsın. | TED | لولا تمتلك ذوق رفيع ولا يمكنك انتقاء زر، اجعل أحدًا آخر يفعل لك هذا، هل تعلم؟ أنا حقا أعني ذلك. |
| Saf zevklerin adamısınız Bay Wran. | Open Subtitles | أنت رجلٌ مُثقّف ذو ذوق رفيع |