| kuyruklarını taramak için kullandığım küçük tarakları da kaldır. | Open Subtitles | جانب الفرشاة الصغيرة ، التي أستخدمها لتمشيط ذيولها |
| Fareler korktular ve oraya buraya kaçışırken kuyruklarını doladılar. | Open Subtitles | شعرت الفئران بالفزع وزحف كل منها على جسد الآخر فاشتبكت ذيولها وانعقدت. |
| Köpekler öldükten saatler sonra bile kuyruklarını sallarlar. | Open Subtitles | الكلاب تهزّ ذيولها لساعات بعد الموت. |
| İlki lchthyosorlar, yüzmek için kuyruklarını kullandılar. | Open Subtitles | lchthyosaurs أولا الـ التي تستخدم ذيولها للسباحة |
| Belki de vahşi köpekler gibi körlemesine peşlerinden gideceğinize biraz etrafınıza baksanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليكم ان تتوقفوا عن التصرف ككلاب تطارد ذيولها وتفكرون للحظة |
| Belki de vahşi köpekler gibi körlemesine peşlerinden gideceğinize biraz etrafınıza baksanız iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب عليكم التوقف عن التصرف مثل الكلاب البرية التي تطارد ذيولها ، وفكر للحضة واحدة |
| Lime lime olmuş kafa derileri saçtan kuyruklarını, kuyrukluyıldızlar misali takip ediyorlar. | Open Subtitles | عضاتخشنةمن فروةالرأس... زائدة ذيولها من الشعر ... مثل المذنبات |
| Bir kitsune kuyruklarını birbirine sürttüğü zaman ateş ya da şimşek oluşturabilir. | Open Subtitles | عندما تفرك الـ(كيتسوني) ذيولها معاً يمكنها أن تصنع ناراً أو بريقاً |
| Bir kitsune kuyruklarını birbirine sürttüğü zaman ateş ya da şimşek oluşturabilir. | Open Subtitles | عندما تفرك (كاتسوني) ذيولها سوياً تستطيع أن تخلق ناراً أو إضاءة |