| Mihrabın kenarında gördüğüm ilk şey, kırmızı bardak içindeki küçük mumlar oldu. | Open Subtitles | أول شىء رأيتة كان المذبح الشموع الصغيرة داخل الزجاج الأحمر |
| Evet, bu gördüğüm en havalı düğün sitesi ve ben dört tane Gördüm. Bayan Testis Ezici 2000 buraya teşrif etmiş. | Open Subtitles | اجل , هذا افضل موقع للزفاف قد رأيتة من قبل و قد رأيت اربعة ها هى |
| O ahırda, onu ilk gördüğüm yerde bu son için doğduğunu söyledi. | Open Subtitles | ... قال أنه ولد من آجل هذة النهاية ... في ذلك المزود ... حيث رأيتة لأول مرة ... |
| Bak, kulağa çılgınca geliyor, ama ne gördüğümü biliyorum. | Open Subtitles | انظر، هذا يبدو طرف من الجنون لكني أعرف الذي رأيتة. |
| Kafama vurulduktan sonra şöminede ne Gördüm bilmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين معرفة ما رأيتة فى النار من مكانى ؟ |
| Bana gördüğün herşeyi ve sence ne anlama geldiğini anlat | Open Subtitles | أخبرنى بكل شىء رأيتة وماذا تعتقد أنة يعنى |
| - gördüğüm en lanet şey. | Open Subtitles | إنه أغرب شيئ رأيتة في حياتي ما هو؟ |
| gördüğüm her şey bana Kurtz'ün çıldırdığını söylüyordu. | Open Subtitles | كل شئ رأيتة يخبرنى أن "كورتز" قد أصبح مجنون |
| Pegasus'un ahırında gördüğüm adam | Open Subtitles | ها هو الرجل الذي رأيتة بإسطبلات "بيجاسوس |
| Hayatımda gördüğüm en romantik şeydi. | Open Subtitles | لقد كان اكثر شىء رومانسى رأيتة من قبل |
| O gördüğüm en korkutucu kişiydi. | Open Subtitles | لقد كانت اكثر شخص مخيف رأيتة فى حياتى |
| Şu 3 dağ... Rüyamda gördüğüm şey buydu. | Open Subtitles | الجبال الثلاثة , هذا ما رأيتة فى حلمى |
| Benim de bankalarla aram iyi değil, ama bu gördüğüm en üzücü şey. | Open Subtitles | أنا أيضاً لا أتعامل مع البنوك، لكن... هذا أكثر شيئاً مثيراً للشفقة رأيتة في حياتي. |
| Demin koridorda gördüğüm şeyden. | Open Subtitles | من الي رأيتة في القاعة |
| Dün gece ne gördüğümü gerçekten bilmiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | انت حقا لا تعلم ما رأيتة الليلة الماضية ؟ |
| Ne gördüğümü bilmiyorum insansa bile katil o | Open Subtitles | لا أعرف ما الذى رأيتة ولكن لو كان رجل ستكون تلك جريمة. |
| Ben sadece gördüğümü anlatıyorum. | Open Subtitles | حسناً , انا فقط اخبرك ما رأيتة |
| En büyük uzman Profesör Peach. Televizyonda Gördüm. | Open Subtitles | برفيسور بيتش الأعظم فى هذا المجال لقد رأيتة فى التلفزيون |
| Onu polis merkezine girerken Gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أني رأيتة داخل قسم الشرطة يساق كالخادم |
| Bana gördüğün herşeyi ve sence ne anlama geldiğini anlat | Open Subtitles | أخبرنى بكل شىء رأيتة وماذا تعتقد أنة يعنى |
| Fosillerin, morgda gördüğün aynı virüse... bulaştığından emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أن تلك المتحجرات أصيبت بنفس الفيروس الذي رأيتة بالمشرحة؟ |
| Size söylüyorum, o köpeği tanıyorum. Onu bir yerlerde görmüştüm. | Open Subtitles | أعرف هذا الكلب لقد رأيتة في أماكن |