| Ve bugün, bunun lanet olduğunu öğrenmemi sağlayan bir şey gördüm. | Open Subtitles | واليوم ، رأيتُ شيئاً جعلني أعرف أن هناك لعنة | 
| Şükran Günü keşke görmeseydim dediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيتُ شيئاً في عشاء عيد الشكر ليتي لم أره | 
| Kamera düşerken bir şey gördüm sanki. Dur! | Open Subtitles | ظننتُ أنّي رأيتُ شيئاً عندما سقطت الكاميرا. | 
| Tam geri dönüyordum ki sahile vurmuş bir şey gördüm. | Open Subtitles | عندما رأيتُ شيئاً على الشاطئ إعتقدتُ أنه حوت | 
| Bildiğim iyi oldu. Bakın. Bir şey gördüğümü biliyordum. | Open Subtitles | تسعدني معرفة ذلك، أنظري، عرفتُ أنني رأيتُ شيئاً. | 
| Sanırım gerçekten işe yaradı, bir şey gördüm. | Open Subtitles | أظن أن هذا نجح بالفعل فقد رأيتُ شيئاً ما | 
| En son buraya geldiğimde harikulade bir şey gördüm ve sana da göstermek isterim. | Open Subtitles | رأيتُ شيئاً مذهلا في آخر مرّة كنتُ هنا وأرغب بأن أريك إيّاه. | 
| Az önce garip bir şey gördüm, ...ve kime söyleyeceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لقد رأيتُ شيئاً غريباً فى وقت سابق ولا اعرف لمن أقوم بإخبارة عن هذا الأمر. | 
| Sizi endişelendirmek istemedim ama bunu bilmeniz gerektiğini düşündüm, RM terapisi altındayken bir şey gördüm. | Open Subtitles | لم أقصد أن أقلقكِ و لكن أعتقد أنه قد يهمك أن تعرفي أنه خلال علاج الذاكرة المستردة عندما كنتِ مخدرة رأيتُ شيئاً | 
| 3 aydır gökyüzünü inceliyorum ve bir şey gördüm. | Open Subtitles | بآخر ثلاث ليالٍ كنتُ أراقبُ السماء و.. رأيتُ شيئاً بالأعلى. | 
| Bir şey duydum ardından bir şey gördüm. | Open Subtitles | لقد سمعتُ شيئاً ثم رأيتُ شيئاً | 
| Bana vururken galiba bir şey gördüm. | Open Subtitles | فبينما كان يضربني، أعتقد... أعتقد أنّي رأيتُ شيئاً | 
| Ağaçların arasında bir şey gördüm. Şu tarafta. | Open Subtitles | رأيتُ شيئاً في هذه الأشجار ، هناك | 
| - bir şey gördüm sandım. - Buradan gitmeliyiz. | Open Subtitles | أظنني رأيتُ شيئاً - علينا أنْ نواصل التحرك - | 
| Sana dönerken bir şey gördüm. | Open Subtitles | حينما كنتُ أعودُ إليكم رأيتُ شيئاً | 
| - Anlam veremediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ شيئاً لمْ يمكنني إستيعابه ما هو ؟ | 
| - Anlam veremediğim bir şey gördüm. | Open Subtitles | رأيتُ شيئاً لا يمكنني إستيعابه | 
| bir şey gördüm. Sanırım birisi geliyor. | Open Subtitles | -لقد رأيتُ شيئاً ما، أعتقد أنّ أحدهم قادم ! | 
| bir şey gördüm. | Open Subtitles | حسناً ، لقد رأيتُ شيئاً | 
| Landon, sende Bir şey gördüğümü sanıyordum. Güzel bir şey. | Open Subtitles | (لاندون)، أنظر، إعتقدتُ أني رأيتُ شيئاً فيكَ، شيئاً جيد | 
| Daha önce buna benzer bir şey görmemiştim. Bu yüzden de o görmeden gizlice resmini çektim. | Open Subtitles | لمْ يسبق أن رأيتُ شيئاً مُماثلاً لها من قبل، لذا إلتقطتُ صُورة لها عندما لمْ تكن تنظر. |