| Daha inanamayacağın bir sürü şey gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة لا يمكن تصديقها. |
| Burada çok garip şeyler gördüm. Çok azı beni şok eder. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة غريبة هنا القليل منها يصدمني |
| Şu odalarda yaşanan öyle şeyler gördüm ki sen bir asker olarak bunları görmemişsindir. | Open Subtitles | رأيت أشياء كثيرة تحدث بهذه الغرف لم تكن لتراها وأنت جندي |
| Ben çok şey gördüm, hayatımda pek çok şey... Ama bu... Bu başka birşey! | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة في حياتي ولكن هذا شيء جديد! |
| Bugün çok şey gördüm ama... seni dondurma makinesinde nal toplamaktan daha fazla utandıracak şeyin ne olduğunu çok merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد رأيت أشياء كثيرة اليوم لا أعلم ماذا سيكون هناك أكثر إحراجًا من أنّك تُجن عندما ترى آلة غزل البنات {\cHE712B4}( غزل البنات = له أسماء مختلفة لحية بابا ، شعر البنات ، حلوة الصّوف ) |
| Bu yarışmada hakemlik yaptığım süre zarfında çok şeyler gördüm. | Open Subtitles | منذ أشتراكي في التحكيم بهذه المسابقة رأيت أشياء كثيرة |