| Sonra gözlerindeki bakışı gördüm. Korku ya da öfke değildi. | Open Subtitles | ثم رأيت نظرة عيونها ليست نظرة خوف او غضب |
| O gün gözündeki bakışı gördüm. Herhalde. | Open Subtitles | رأيت نظرة عينك ذلك اليوم |
| Seçim gecesi gözlerindeki bakışı gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت نظرة عينيك ليلة التصويت لم تتواجدي لإنقاذ حياة (كونراد) |
| Çünkü geçen hafta İskoç teybini aldığım zaman yüzündeki ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | لأن رأيت نظرة على وجهك في الأسبوع الماضي... ... عندما أخذت لاصق شفاف. |
| Onları yaparken yüzündeki ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت نظرة عينيكي عندما فعلتي ذلك |
| Yalan atmak istemedim ama dedem olduğunu sandığındaki bakışını gördüm. | Open Subtitles | لم أرغب في أن أكذب لكنني رأيت نظرة عينيك عندما ظننت المتحول جدي |
| T-Dub'ın gözlerindeki bakışı gördüm. | Open Subtitles | رأيت نظرة (تى داب) |
| Ben polise gittim beyler. Başkomiserin yüzündeki çaresiz ifadeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت نظرة العجز على وجه المدير |
| Bu gece o adamın yüzündeki bakışını gördüm Ariadne. | Open Subtitles | لقد رأيت نظرة في عين هذا الرجل الليلة يا (أريادن) |