| - Bir televizyon bayiinin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أعبر علي تلفزيون في دكان، و رأيت وجهك. |
| -Onun gerçek yüzünü gördüm. -Ben de senin gerçek yüzünü gördüm. | Open Subtitles | ــ لقد رأيت وجهه الحقيقي ــ وأنا رأيت وجهك |
| Orada yüzünü gördüm. Ariel için bunun kötü sonlanacağına kendini inandırmışsın. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك هناك، كنت مقتنعة أن نهاية موضوع أريل ستكون سيئة |
| "o zaman dinle beni! seni sevmiyorum." sen hiç yüzüne baktın mı? | Open Subtitles | إسمعنى , لا أحبك هل سبق رأيت وجهك ؟ |
| Bunun kötü bir şey olduğunu hiç düşünmemiştim. Ta ki bunu öğrendiğinde yüzünü görene kadar. | Open Subtitles | لم أعتقد أن ذلك سيء إلى أن رأيت وجهك حين اكتشفت أنني كذلك. |
| Kolu şıngırdattığını duydum. suratını gördüm Mulder. Kesin bir panik ifadesi vardı. | Open Subtitles | رأيت وجهك كان لديك بالتاكيد لحظة من الرعب |
| Ama sana vurduktan sonra senin yüzünü gördüğümde senin için çok kötü hissettim. | Open Subtitles | لكن عندما رأيت وجهك بعد ان ضربك شعرت بشكل سئ لأجلك |
| Yüzünün halini gördüm Abby. | Open Subtitles | لأنه ليس لدي أي مشاعر تجاهك. رأيت وجهك آبي. |
| Karınla telefonla konuştuğun zaman yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجهك عندما انتهيت من مكالمة زوجتك على الهاتف. |
| Telefonla konuşurken yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك حينما كنتا نتحدث على الهاتف |
| Anlatmana gerek yok. Uçaktan indiğin zaman yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لا يجب عليكِ إخباري بذلك لقد رأيت وجهك حينما نزلتِ من تلك الطائرة |
| Bu sabah yüzünü gördüm. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تكون صريحًا معي لقد رأيت وجهك هذا الصباح |
| yüzünü gördüm, seni rahatsız eden bir şey olduğunu anladım. | Open Subtitles | , لقد رأيت وجهك كان هناك شئ يزعجك |
| Onu öptüğünde yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك و أنت تقبلينه |
| Onu öptüğünde yüzünü gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك و أنت تقبلينه |
| Beni evden attığında yüzünü gördüm. | Open Subtitles | رأيت وجهك عندما طردتني |
| Sen kendi yüzüne baktın mı hiç? | Open Subtitles | ! هل رأيت وجهك من قبل ! |
| Ta ki bunu öğrendiğinde yüzünü görene kadar. | Open Subtitles | حتى رأيت وجهك وعرفتَ من أكون. |
| sadece hatırla, bende senin suratını gördüm hay sikeyim... ben insan öldürebileceğimi sanmıyorum işte bu yüzden beni yanında getirdin ya. | Open Subtitles | و لكن تذكر أني رأيت وجهك أيضاً اللعنه أنا لا أقبل قتل الناس |
| O gün mahkemede yüzünü gördüğümde dehşete kapıldığını ve bunun için kaçmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | عندما رأيت وجهك في المحكمه ذلك اليوم ... عرفت انك ستخاف, وستحاول ان تهرب. |
| Bo'ya hoşça kal derken Yüzünün halini gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت وجهك وأنت تودعها |