İşini bitirene kadar Seni görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد رؤيتكَ حتى تقوم بإنجازها بشكل كامل |
Seni görmek ne beklenmedik bir sürpriz ezik herif. | Open Subtitles | كم تسرّني رؤيتكَ غير المتوقّعة أيّها الفاشل |
Seninle markette karşılaşmak istemiyorum yada arkadaşlarımla her kahve içmeye gittiğimde Seni görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أُقابلك في المتجر، أو في كلّ وقتٍ آخذ فيه قهوه مع أصدقائي، أنا لا أُريد رؤيتكَ |
Ben de Seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | تسرّني رؤيتكَ أيضاً |
Sizi bir insan olarak görmeyi bırakıp olduğunuzdan daha büyük bir şey gibi görmeye başlarlar. | Open Subtitles | إذ يتوقّفونَ عن رؤيتكَ شخصاً عادياً ويبدؤونَ في تضخيمِ ما أنتَ عليه |
Manhattan Memorial'ın en iyi onkoloji uzmanını aradım seni görmeye geliyor. | Open Subtitles | لقد إستدعيتُ أفضل أخصائي أورام في بلدّة منهاتن من أجلِ رؤيتكَ |
Böldüğüm için kusuruma bakmayın ama Senatör Lewis sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أنا آسف على المقاطعة، ولكن طلبت السيناتور (لويس) رؤيتكَ |
Sırf Sizi görmek bile güçlerini yerine getirir. | Open Subtitles | سيستعيدون قوتهم بمجرّد رؤيتكَ. |
Rahip, babam Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | أيها الراهب، والدي يريد رؤيتكَ. |
- Hem de nasıl! Seni görmek istiyor. | Open Subtitles | بل بتمام الصحة, هي تريد رؤيتكَ |
Seni görmek için. | Open Subtitles | أنه لأمراً جيد رؤيتكَ |
Bu arada Warden Seni görmek istiyor. Bu akşam bir transferimiz varmış. | Open Subtitles | آه، بالمناسبة (واردن) يريد رؤيتكَ يقول أن لدينا عملية نقل الليلة |
- Seni görmek güzeldi Nate. İyi yolculuklar. | Open Subtitles | -إنه لمن الجيّد رؤيتكَ يا (نيت)، رحلة آمنة |
Seni görmek çok güzel. | Open Subtitles | من السرور رؤيتكَ |
Seni görmek de çok güzel dostum. | Open Subtitles | تسرّني رؤيتكَ أيضاً يا رجل |
Ben de Seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | مرحباً، تسعدني رؤيتكَ أيضاً |
Ben de Seni gördüğüme sevindim ağabey. | Open Subtitles | تسعدني رؤيتكَ أيضاً ، يا أخي. |
Ben de Seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | تسرّني رؤيتكَ أيضاً |
Şunu söylemem gerekir ki seni iş başında görmeyi özlemişim. | Open Subtitles | عليّ أن أقول, لقد أشتقت نوعاً ما رؤيتكَ وأنتَ تعمل بجد |
Başkomiserim, Bay Gold sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | أيّها الملازم, السيّد (جولد) يطلب رؤيتكَ حالاً |
Sirf Sizi görmek bile güçlerini yerine getirir. | Open Subtitles | سيستعيدون قوتهم بمجرّد رؤيتكَ. |
Pekâlâ evlat, seni görebileceğim bir yerde dur. | Open Subtitles | حسناً يافتى ،، إبقى حيثُ يمكنني رؤيتكَ |