| Patronum Pazar İngilizce konuşamaz yazması da yoktur, cahilin tekidir. | Open Subtitles | ان رئيسى بازار لايستطيع التحدث بالأنجليزية, ولا يكتبها انه جاهل |
| Bölümün ufaltılmasından sonra Patronum beni göndermişti. Başka bir işe ihtiyacım olduğunu düşünmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم , رئيسى السابق أدنى من مركزى ولا أظن أنّى بحاجة لتكرار ذلك. |
| Teknik olarak, yüzbaşının patronunun patronu yani, benim patronumun patronunun patronu. | Open Subtitles | تقنيا انه رئيس رئيس القائد مما يعنى انه رئيس رئيس رئيسى |
| Burada sizinle kalıp sohbet etmeyi isterdim çocuklar ama patron sürekli kıçımın dibinde. | Open Subtitles | أنا حقاً أود أَنْ أَبْقى هنا ...وأدردش معكم يا شباب لاكن رئيسى سيعاقبنى |
| ana yemek olarak da rosto alacağım. | Open Subtitles | و سوف أتناول لحم البقر المشوى كطبق رئيسى |
| Duyduğuma göre Birkaç sene önce, patronumla işbirliği yapmamışsın. | Open Subtitles | سمعت انك لم تتعاون مع رئيسى منذ عدة سنوات |
| Bence tutacağımız şarkıcı... Bilirsin, Frank Sinatra tipinde, baş şarkıcı... | Open Subtitles | اعتقد يجب ان يحية مغنى رئيسى مثل فرانك سيناترا |
| Patronuma uçmaktan korktuğumu söylüyorum... ve bunu yılda iki kez yapıyorum. | Open Subtitles | اخبرت رئيسى بانى اخشى الطيران.. واقوم بهذا الفعل مرتين فى العام |
| Biliyorum ki Patronum memnun oldu Patronum memnun olduğu zaman bende memnunum demektir. | Open Subtitles | كل ما اعرفة ان رئيسى راضياً و عندما يكون رئيسي راضياً فأنا راضً |
| Oh, yeni Patronum eski usul yollardan hoşlanıyor. | Open Subtitles | اوه , رئيسى الجديد يفضل الوسائل التقليديه |
| Hele o paraya bir şey olsun... Patronum ağzınıza öyle bir sıçar ki... şaşar kalırsınız. | Open Subtitles | فسيقوم رئيسى بلصق رأسك بمؤخرتك لقد أرعبتنى |
| Bak, benim Patronum bir parti veriyor. Senin patronun da konuk. | Open Subtitles | امظر ,رئيسى صاحب الحفلة ورئيسك احد المدعويين |
| İşi bu. Gitmeliyim. Patronum bana bağırır yoksa. | Open Subtitles | نعم ، هذه وظيفتها، على ان اذهب رئيسى يرغب فى الصياح فى وجهى |
| Bir kadın iç çamaşırı serisini beğendim ve Patronum bir ton aldı. Ya sen? | Open Subtitles | أخبرت رئيسى بنوع أعجبنى من الملابس الداخلية، لذا رئيسى طَلب طَن منه. |
| Beni patronumun Brooklyn'e gönderdiğini anlamanızı ümit ederim, ...daha sonra Queens'e | Open Subtitles | أأمل أن تتفهمى أن رئيسى أرسلنى إلى بروكلين ثم كوينز |
| Sana patronumun keskin nişancı olduğunu söylemiş miydim? | Open Subtitles | هل تذكر عندما اخبرتك ان رئيسى كان قناص ؟ |
| patronumun yapma dediği şeyi yaptım ve suratımda patladı. | Open Subtitles | انا فعلت بالضبط ما اخبرنى به رئيسى بألا أفعله و لقد فشلت |
| Seni kaybettiğim için üzgünüm, patron. Bunu telafi edeceğim! | Open Subtitles | أنا أسف لأننى فقدتك يا رئيسى سوف أعوض ذلك عليك |
| Dorney'in araştırma fırsatı bulamadığı bir şey buldum patron. | Open Subtitles | رئيسى ، لقد وجدت شيئاً هذا الرجل لم يستطع مُتابعة |
| Asla bir kentin ana caddesinde yürümemiştim. | Open Subtitles | لدرجة إننى لم أسر يوماً فى شارع رئيسى فى المدينة |
| patronumla yattığım için şimdiki işimden ayrılmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أترك وظيفتى الحالية لأننى كنت على علاقة مع رئيسى |
| Zıt olarak James Brown tipinde bir baş şarkıcı çünkü, biliyorsun, gerçekten dürüst olalım, sadece bir tane James Brown var ve iyi bir James Brown gerçekten dayanılmaz olur. | Open Subtitles | او مغنى رئيسى من نوع جيمس براون لانك تعرفين بصدق انة لا يوجد الا جيمس براون واحد فقط وانتى تعرفى انة مغنى لا يطاق |
| Paris'teki gece kulübünden çalınan bir belge var. O Patronuma ait. | Open Subtitles | الوثيقه التى تمت سرقتها فى النادى الليلى فى باريس تخص رئيسى |
| Hayır. Amirim vuruldu. | Open Subtitles | كلا , لقد تم قتلى رئيسى أثناء مطاردة بعض سارقى السيارات |
| Çok büyük bir olaydı. Reggie de benim şefimdi. | Open Subtitles | لقد كانت هناك لجنة كبيرة للعمل على هذا كان " ريجى " رئيسى فيها |