Meclis Başkanı... başkan Yardımcısı... Kongre üyeleri... | Open Subtitles | حضرة رئيس المجلس ونائب الرئيس وأعضاء الكونغرس والشعب الأميركي |
Meclis Başkanı isterse oy verebilir. | Open Subtitles | رئيس المجلس يمكنه التصويت إذا اختار ذلك هذا غير معتاد يا سيدي |
Görünüşe göre Belediye Başkanı'nın henüz kapmadığı bir kaç reklam panosunu alabileceğiz sanırım. | Open Subtitles | يبدو أنّنا قادرون على شراء تلك المساحة للأعلان... رئيس المجلس رفض مسبقاً. |
Peki Belediye Başkanı'nın orada işi neydi? | Open Subtitles | فما الذي يفعله رئيس المجلس هناك؟ |
En tepede yönetim kurulu başkanı önünde başkan yardımcısı ve yöneticiler. | Open Subtitles | بالأعلى, رئيس المجلس أمامه, نائب الرئيس والمدراء |
O yüzden abur cubur yemeği bırakın, sayın yönetim kurulu başkanı yoksa siz de kendi ölümünüze neden olacaksınız. | Open Subtitles | لذا من الأفضل لك التوقف عن الطعام الزائد يا رئيس المجلس أم أنك ستنتحر أيضا |
Sn. Konsey Başkanı, bir dakikanız var mı? | Open Subtitles | حضرة رئيس المجلس هلا سمحتِ لي بكلمة معك ؟ |
Bay başkan geçen haftaki olaylar her birimizi şok etti. | Open Subtitles | سيدي رئيس المجلس ، الأحداث في الأسبوع الأخير صدمتنا جميعاً |
Meclis'e burnumu sokmaya başlarsam Meclis Başkanı delirir. | Open Subtitles | سيثور رئيس المجلس إن بدأت بالتدخل بالمجلس |
- Meclis Başkanı'ndan yardım istedim. | Open Subtitles | بالطبع، لقد طلبت من رئيس المجلس تقديم المساعدة بالفعل. |
Meclis Başkanı, konuşma hakkı hala bende. | Open Subtitles | سيدي رئيس المجلس مازلت أتكلم "والرجل الذي من ولاية "بنسلفانيا |
Meclis Başkanı, bu alçak, kaba adamın bana hakaret etmesine ve beni tehdit etmesine izin mi vereceksiniz? | Open Subtitles | سيدي رئيس المجلس هل ستسمح لهذا الرجل الدنيء الغير مثقف ...أن يشوه سمعتي ويهددني و |
Usule aykırılık, Sayın Meclis Başkanı. Bay Wood kürsüde. | Open Subtitles | الإجراء يا سيدي رئيس المجلس هو أن السيد (وود) هو الذي يتكلم |
Kumarhanedeki kanıt hem Sarah'nın deli olmadığını ispatlıyor hem de bu işin Belediye Başkanı'yla bağını. | Open Subtitles | -ثمّة دليلٌ بذلك الملّهى ، يثبتُ بأنّ (سارة) ليست مجنونة، و مدى ارتباط رئيس المجلس بكلّ هذا. |
O yüzden abur cubur yemeği bırakın, sayın yönetim kurulu başkanı yoksa siz de kendi ölümünüze neden olacaksınız. | Open Subtitles | لذا من الأفضل لك التوقف عن الطعام الزائد يا رئيس المجلس أم أنك ستنتحر أيضا |
yönetim kurulu başkanı Philip Green değil. Anlıyorum. | Open Subtitles | "و ليس رئيس المجلس اللعين "فليب جرين |
Ben Konsey Başkanı. | Open Subtitles | هذا رئيس المجلس |
Ben Konsey Başkanı. Seni gerzek. | Open Subtitles | هذا رئيس المجلس |
Konsey Başkanı. | Open Subtitles | رئيس المجلس |