| Chuck bu harika ama yine de bunu karsilayamayiz. | Open Subtitles | تشيك, هذا, هذا رائع ولكن, مازلنا لانستطيع تحمل تكلفته |
| Evet, bu harika, ama şimdi herhangi bir gerçek zarar oluşmadan önce müdahale etme zamanı. | Open Subtitles | نعم, وهذا رائع, ولكن هذا الوقت لكي نتدخل قبل وقوع الضرر. |
| Bu harika ama artık 5. sınıfta değilsin ve bunu senin için yapmıyor Zoe. | Open Subtitles | مهلاً أنها تعرف الجمهور لقد فزت ذلك رائع ولكن هذا ليس الصف الخامس وهي لا تقوم بهذا من أجلك زوي |
| Ben genelde bu hipersonik sesi gösteriyorum ve insanlar "Bu çok güzel, ama ne işe yarar ki?" | TED | عادة ما أظهر هذا الصوت فائق السرعة فسيتساءل الناس حقا هذا رائع ولكن لأي شيء هو صالح؟ |
| Tamam, sesi güzel ama şarkı aynı değil. | Open Subtitles | حسنا ، تبدو جيدة لديه صوت رائع ولكن هذه ليست نفس الأغنية أعنى أنه غيرها كلها |
| Gerçekten çok şekersin ama ben bir dişi minator değilim. | Open Subtitles | كان هذا جدا رائع ولكن لست بأنثى. |
| Çok şekersin ama beni dert etmene gerek yok. | Open Subtitles | انت رائع ولكن ليس عليك القلق بشاني |
| Tamam, harika ama kutuyu hazırlama numarası yapma işin kolay kısmı. | Open Subtitles | حسنا , رائع ولكن تزوير الصندوق سيكون الجزء الاسهل |
| Aang, bu harika, ama ağırdan almalısın. | Open Subtitles | انج، هذا رائع ولكن يجب ان تتمهل في هذا |
| Halkla ilişkilerin iyi Charlie, bu harika ama iş toplantılarında özel hayatımdan hikayeler anlatıyorsun. | Open Subtitles | أنت شخص اجتماعى ودود يا "تشارلى" وهذا رائع ولكن فى لقاءات العمل أنت تروى أشياء شخصية عن حياتى |
| Harika, ama bana bir şeyi söyle-- onun hakkında hiçbir şey bilmezken nasıl Sutton olmayı sürdüreceğim? | Open Subtitles | رائع,ولكن أخبرني هذا " كيف لي أن أبقى "سوتن عندما لا أعرف عنها أي شيء؟ |
| Pamela, bu harika, ama ben bunu ödeyemem... | Open Subtitles | باميلا), إنه رائع) ولكن سعره أكبر من إمكانياتي |
| Ve bu harika, ama... | Open Subtitles | وهذا رائع, ولكن |
| Çok güzel ama şu an elimizde vatansız bir diktatör var. | Open Subtitles | هذا رائع ولكن لدينا دكتاتور مخلوع بين أيدينا |
| Çok güzel. Ama burayı herhangi birine satamam. | Open Subtitles | رائع, ولكن لا يُمكنني بيع هذا المكان لأيُ شخصٍ كان |
| Evet, çok güzel ama sadece benim gibi genç birisi tüm daireyi sallayan bir saatin üzerinde yaşayabilir. | Open Subtitles | نعم إنه رائع ولكن شخص شاب فقط مثلي يمكنه أن يعيش فوق حجارة ليجعل كافة الشقة تهتز |
| Chris, bu çok güzel ama bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | كريس , هذا رائع ولكن , لايجب عليك أن تفعل هذا |
| - Çok güzel ama bilirsin, üniversite herkese göre değildir. | Open Subtitles | هذا رائع, ولكن كما تعلم الجامعة ليست للجميع |