| Bir hizmetçi kâbus görmüş, hepsi bu. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أن خادمةً راودها كابوس. |
| Bir kabus görmüş. Sadece kurtulmasına yardım ediyorduk. | Open Subtitles | راودها كابوس، كنّا نتخلّص منه لا غير. |
| Kabus görmüş. Clara kabus görmüş. | Open Subtitles | لقد كان كابوس كلارا راودها كابوس |
| Larry, rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kızın yine kabus gördü. | Open Subtitles | آسفة للمضايقة, و لكن إبنتك راودها كابوس مرة أخرى |
| Muhtemelen televizyondan duydu veya kötü bir rüya gördü ya da kafası acayip kıyaktı. | Open Subtitles | على الأغلب سمعت تلفازا أو راودها كابوس ما أو على الأغلب كانت منتشية |
| Bir rüya görmüş, kâbus doğrusu. | Open Subtitles | لقد راودها حلم ، كابوس |
| Gloria rüyasında, senin çok yüksek bir yerden düşüp öldüğünü görmüş. | Open Subtitles | (غلوريا) راودها حلم فظيع، حيث تسقط من علو شاهق وتموت. |
| Sarah rüyasında canavar görmüş. | Open Subtitles | (سارة) راودها كابوس به وحوش |
| Ellie kabus görmüş. | Open Subtitles | راودها كابوس. |
| Dinle Leo ile ilgili rüya gördü. | Open Subtitles | اسمعي... لقد راودها ذلك الحلم بشأن "ليو" |
| O akşam bir rüya gördü. | Open Subtitles | في تلك الليلة راودها حلم |
| O kötü bir rüya gördü. | Open Subtitles | لقد راودها حلماً سيئاً |