| Kızlar en güzel kıyafetlerini giymişlerdi, babalar da sarı mavi tulumlarının yerine gömlek ve kravat giymişlerdi. | TED | كانت الفتيات في كامل أناقتهن ، في أزياء يوم الأحد، و الآباء استبدلوا بذاتهم الصفراء و الزرقاء بقمصان و ربطات عنق. |
| Ama bana kravat almaya başlama, tamam mı? | Open Subtitles | لكن إياكِ أن تبدئي بشراء أيّ ربطات عنق جديدة لي بعد، موافقة؟ |
| Sıkıcı gri takımlar, gri kravatlar ve gri gömlekler giyerek gelmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نرتدي بدلاً رماديه ممله مع ربطات عنق و قمصان رماديه كذلك |
| papyon yerine normal kravatları var. | Open Subtitles | يوجد لها ربطات عنق عادية وليست ربطات الفراشة |
| 12 tane beyaz tişört, 16 tane bilezik, ve birkaç çeşit fular. | Open Subtitles | دستة قمصان بيضاء,16 ياقة و دستة ربطات عنق ملائمة |
| Güzel Brioni kravatlarından satmıyorlar. | Open Subtitles | انهم لا يقومون بوضع ربطات عنق بيانيو اللطيفة في التخفيضات |
| Cardin'den 3 adet kravat alırken gördüm onu. Tabard'ın kullanmayacağı şeyler. | Open Subtitles | لقد ابتاعت للتو ثلاث ربطات عنق وزوجها لايرتدي ربطات عنق |
| - kravat takmıyorum. - Yiğit çocuk! | Open Subtitles | ـ أنا لا أرتدى ربطات عنق , بل هو ـ رجل ذكى |
| Fran kravat mı yollardı? | Open Subtitles | أرسل فران لك ربطات عنق ؟ أرسل لي أيضا ربطات , أجل حقا |
| Saç tokaları, enfiye kutuları, jartiyerler, kravat iğneleri. | Open Subtitles | مقصات شعر و صناديق تشمم ربطات عنق بدبابيس |
| kravat takıyor, eskisi gibi papyon değil. | Open Subtitles | ،كان يرتدي ربطات عنق حقيقة طويلة وليس الربطات الصغيرة ذات العقدة |
| Mahkememde erkek avukatların kravat takmasını ve bayan avukatların etek giymesini şart koşarım. | Open Subtitles | في قاعة محكمتي أطلب من المحامين الذكور لبس ربطات عنق, وأطلب من النساء لبس تنانير |
| Gömlekler, takım elbiseler, kravatlar, kemerler ne isterseniz var. | Open Subtitles | لدينا قمصان, لدينا بدلات و ربطات عنق و أحزمة |
| - Burada çalıştığından beri daha renkli kravatlar taktığımı farkettin mi ? | Open Subtitles | - منذ أن بدأتِ العمل هنا ، ألم تلاحظي أنني أصبحت أرتدي ربطات عنق ملونة أكثر؟ |
| Ekstra şık kravatlar, yeni takımlar. | Open Subtitles | ربطات عنق في غاية الروعة، بدلات جديدة |
| Hepimiz 13'ümüzde okula giderken papyon takmıyorduk. | Open Subtitles | نحن لم نرتدى ربطات عنق منذ أن كنا فى الثالثة عشرة |
| Galeri açılışların ya da şehir merkezindeki yoksul gençlere papyon veren bir yardım toplama partin yok mu? | Open Subtitles | أليس لديك إفتتاح معرض أو جمع تبرعات لإعطاء ربطات عنق لشباب أحياء المدينة الفقيرة؟ |
| Tasarımcı kravatları, iki tanesi bir dolar! | Open Subtitles | ربطات عنق بمبلغ 2 دولار |
| Kovboy kravatları falan dene. | Open Subtitles | في تجربة ربطات عنق بولو *اسم ماركة* |
| Altın rengi ipek fular. | Open Subtitles | ربطات عنق ذهبية من الحرير |
| Baksana bir, toplantı için babamın kravatlarından birini ödünç almam lazım. | Open Subtitles | آه، أسمعي، أنا بحاجة لاستعارة إحدى ربطات عنق أبي للاجتماع. |
| İpek mendilleri yok edip, insanların kravatlarını kesen bir adamsın sen. | Open Subtitles | أنت مجرد رجل يخفي المنديل ويقطع ربطات عنق الرجال |