| Belki de kendime her sabah bu tür mücadeleler ve hatırlatıcılar yaratmalıyım. | TED | ربما أنا بحاجة لأعطاء نفسي بعض التحديات وأذكرها بمثل هذا كل صباح. |
| Belki de sadece bana deli olduğumu söyleyecek birine ihtiyaç duyuyorum. | Open Subtitles | ربما أنا أريد فقط من أحد ما أن يخبرني بأنني مجنونة |
| Hoşuma gitti. Belki de seni Rahibe Mary Margareta göndermeme gerek kalmaz. | Open Subtitles | ربما أنا لا يجب أن أرسلك إلى الأخت ماري مارجريت بعد ذلك |
| Belki ben hayatımın geri kalanını insanlara bu tür ispatları göstermek için harcamak istemiyorum | Open Subtitles | ربما أنا لا أريد أن أقضى بقية حياتى فى شرح ذلك الهراء للناس |
| Belki ben iyi bir parçayımdır ve kaçırmışlardır. | Open Subtitles | أو ربما أنا كنت فرصة سانحة أضاعوها من بين ايديهم |
| Onunla ben bile baş edemiyorum. - Belki ben baş edebilirim. - Edemezsin. | Open Subtitles | ولكن ربما أنا كذلك لست كذلك ولن أدعك تذهبين |
| Belki ilk gün gerginliğini yaşıyor olabilirim fakat bu Kaptan değil. | Open Subtitles | ربما أنا لدي توتر اليوم الأول , لكن ذلك ليس كاب |
| Ya da Belki de güçler karşılığında şeytanlar sizi satabilir. | Open Subtitles | أو ربما أنا يمكن أن أبيعك للشياطين في مقابل القوى |
| Belki de öyleyimdir. Evet. Ne zamandır insanların köleye ihtiyacı var? | Open Subtitles | حسناً، ربما أنا كذلك، نعم منذ متى والبشر يحتاجون لعبيد ؟ |
| Ve gerçek baş edemeyeceğin kadar ağır geldiyse Belki de artık beraber olmamalıyız. | Open Subtitles | وإذا كان من الصعب عليك تحمل الحقيقة، ربما أنا وأنت لا ننتمي لبعضنا. |
| Belki de yeterince uzun olmadığımdandır. Yüzümün şekli mi garip? | Open Subtitles | ربما أنا لست طويلاً كفاية هل شكل وجهي خاطيء ؟ |
| Kimse kaybettin diye hakkında kötü düşünmeyecek. Belki de ben hariç. | Open Subtitles | أتعلم لن يقلل أحد من شأنك إذا هزمت، ربما أنا فقط |
| Belki de onun kardeşi olduğu için yetenekli bir katil olduğuna inanmak istemedim. | Open Subtitles | ربما أنا فقط لا أريد أن أصدق أن أخوها كان قادراً على القتل |
| L Belki ben sadece biraz daha ilham gerekir, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ، ربما أنا بحاجة للمزيد من الإلهام |
| Biliyorum. Belki ben de gitmemeliyim Ne? | Open Subtitles | . لا اعرف . ربما أنا لا يجب أن اذهب أيضاً |
| Belki ben biraz deliyimdir! Bu doğru! Belki Jeremy biraz kaçıktır. | Open Subtitles | ربما أكون مجنوناً, هذا صحيح, ربما أنا مجنون |
| Evet, Belki ben de aptal yerine konmaktan bıkmışımdır. | Open Subtitles | أجل , ربما أنا سأمت من كونكِ تعامليني كأحمق |
| Belki ben, altın yumurtlayan tavuğumdur. | Open Subtitles | . . ربما أنا الأوزة التي تضع بيضاً ذهبياً |
| Belki ben de kendim için üzülmeliyim | Open Subtitles | ربما أنا أشعر بالأسف على نفسي أيضاً لكن أتعرفين ماذا ؟ |
| Bir zamanlar olduğu şey için hasret çeken kalple lanetlenmiş olabilirim. | Open Subtitles | ربما أنا ملعون هكذا. بأن القلب يحن لما كان في السابق. |
| - Belki de artık vazgeçmeliyim, Amiral. | Open Subtitles | ربما أنا لا أريد المحاولة مرة أخرى يا أدميرال |
| Ah, o zaman Belki sadece dökülüyor nefret ediyorum. | Open Subtitles | أوه ، إذاً ربما أنا أكره فقط أن أكون متروكة |
| Seni dışarı bıraktıkları zaman, Belki seni tekrar oyuna dahil ederim. | Open Subtitles | عندما سمحوا لكم، ربما أنا سوف تتيح لك الرجوع في المباراة. |
| Hiç düşündün mü bilmiyorum ama Belki benim de jest yapılmaya ihtiyacım vardır? | Open Subtitles | هل فكّرتِ يومًا أنه ربما أنا احتجتُ أن تقومي أنتِ بشيء لطيف لي؟ |