| "İstediğim gibi hoş bir berber olmasa da iyi bir adam," diye düşündüm. | Open Subtitles | لست انيقاً كما تمنيت لكن رجلاً صالح |
| Adı Bruce ve gerçekten iyi bir adam gözlerinin içine bakacak... ve sana aşık olacak. | Open Subtitles | اسمه هو (بروس)، وهي حقاً رجلاً صالح وسينظر في عينيك وسيقع في غرامك |
| İyi bir adam olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون رجلاً صالح |
| - Dr. Thackery iyi bir adam ve böylesine bağlılık gösterdiğinize göre üzerinizde iyi bir etkisi olmalı. | Open Subtitles | لابد ان الدكتور (ثاكري) رجلاً صالح وله تأثير ممتاز، لتكن لهُ كل ذلك الولاء |
| O iyi bir adam değil. | Open Subtitles | إنه ليس رجلاً صالح |
| Caleb Nichol iyi bir adam değil. | Open Subtitles | (كاليب نيكول) ليسَ رجلاً صالح |