| Ne o, daha önce gerçek bir erkek sana dokunmadı mı? | Open Subtitles | حسناً ، أنت لم تشعرى بلمسه رجل حقيقى من قبل ؛ |
| Robie, gerçek bir erkek. Başıma getirdiğin sümüklülerden değil. | Open Subtitles | أسمه روبيه و من وجهه نظرى أنه رجل حقيقى ليس ككل اين عرفتهم |
| Kocan yüreksiz olduğuna göre, belki gerçek bir erkek istersin? | Open Subtitles | منذ أن أصيب الرجل العجوز بالقلب لم ترى رجل حقيقى أذا كنت تريدى أن ترى واحد؟ |
| gerçek bir erkekle dövüşmez. Düzmece maçlarda dövüşür. | Open Subtitles | أتروا أنه لا يقاتل رجل حقيقى بل يقاتل فى مباريات مرتبة |
| Haydi gel tatlım. Partiyi gerçek bir erkekle geçir bu dallamayı boş ver. | Open Subtitles | هيا يا عزيزتى , احتفلى مع رجل حقيقى واتركى هذا المهرج |
| Güzelliğini korumak için gerçek bir erkek istiyor. | Open Subtitles | أنت لست رجل حقيقى السيدة تريد الرجل الحقيقى لحمايتها |
| Çünkü güvenebileceğim gerçek bir erkek istiyorum. | Open Subtitles | -لأنى أريد رجل حقيقى أحد ممكن ان أعتمد عليه |
| gerçek bir erkek olarak mı döndü Paris'ten? | Open Subtitles | هل عاد بعد ان اصبح رجل حقيقى فى باريس؟ |
| Nihayet, gerçek bir erkek! | Open Subtitles | أخيرا رجل حقيقى |
| gerçek bir erkek içkisini hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تستحق شراب رجل حقيقى |
| Evime uğra ve sana gerçek bir erkek göstereyim. | Open Subtitles | تعالى ألى شقتى وسأريكى رجل حقيقى ! |
| Bence sen sadece gerçek bir erkekle takılmaktan korkuyorsun. | Open Subtitles | اظن انكِ خائفة من الاحتفال مع رجل حقيقى |
| Yatağa gerçek bir erkekle girmesi daha iyi... şarkı söyleyen fakir bir yetim yerine. | Open Subtitles | انها من الاحرى ان تذهب الى السرير مع رجل حقيقى... ليس مع مغنى فقير ويتيم |
| Bir süredir gerçek bir erkekle konuşmuyorsun, değil mi? | Open Subtitles | لم تتحدثى إلى رجل حقيقى منذ فترة, صحيح؟ |