| Buraya bir daha gelmeyecek. O bir din adamı, unutursa diye söylüyorum. | Open Subtitles | حسن، لن يعود إلى حانتي إنه رجل دين في حال نسي الأمر |
| Okulda yetişmiş ve 20 yıldan fazla bir süredir kilisede vaizlik yapan bir papaz olduğum için bu biraz sıradışı ama bu doğru. | TED | هذا غير معتاد بعض الشيئ، حيث أنني رجل دين معمداني، ولدي تدريب ديني وكنت واعظاً في كنيسة لأكثر من 20 عاماً، ولكنها الحقيقة. |
| Dindar biri değilimdir ama bu çocuk sayesinde Şeytan'ın varlığına inanmaya başladım. | Open Subtitles | أنا لست رجل دين ولكن بين الحين والآخر طفل يأتي يجعلني أؤمن في وجود الشيطان |
| Ben Tanrının adamıyım. Nasıl durmam? | Open Subtitles | أنا رجل دين كيف أوافق؟ |
| Ben bir pederim. | Open Subtitles | أنا رجل دين. |
| Ben bir hahamım. | Open Subtitles | أنا ، امم ، أنا حاخام *رجل دين يهودي* |
| - Rahip ve doktor. | Open Subtitles | رجل دين أو طبيب |
| Müfettişler noktaları birleştiriyor ve soruşturmanın odak noktası Radikal İslamcı bir imam. | Open Subtitles | المحققون يربطون النقاط، والتركيز الرئيس للتحقيقات ينصب على رجل دين مسلم متطرف. |
| Kafasındaki tıraş edilmiş leke büyüyor, bu da onun, görevlerini ihmal eden bir rahip olduğunu belirtiyor. | TED | تنمو البقعة الصغيرة المحلوقة على رأسه، مبيناً أنه رجل دين يهمل واجباته. |
| Bir papazın cazibeli karısı neden olmayım? | Open Subtitles | مالمانع في أن أكون زوجة رجل دين فاتنة؟ |
| -Bir din adamına göre çok şey biliyorsun. | Open Subtitles | -تعرف الكثير عن هذه السفن ... رغم كونك رجل دين |
| Eğer Georg Cantor'u anlamak istiyorsanız, geleneksel anlamda olmasa da, onun dindar birisi olduğunu da bilmelisiniz. | Open Subtitles | إن أردتم فهم (جورج كانتور) فعليكم أن تدركوا بأنه كان رجل دين. ولكن ليس بالمعنى التقليدي. |
| Charlotte'u kıskandığım yok. Bir din adamı ile evlendiğini düşünsene! | Open Subtitles | أنالاأحسد شارلوت مقدار ذره لأنها ستتزوج زواجا فاخرا من رجل دين |
| der. İngiliz filozof Bertrand Russell bir din adamı değildi, ancak ' Kötülük bizim kalbimizde yatıyor ve bunu kaplerimizden çıkarmalıyız.' | TED | الفيلسوف البريطاني برتراند راسل لم يكن رجل دين لكنه قال في قلوبنا يكمن الشر ومن قلوبنا.. يجب أن يستأصل ومن قلوبنا.. يجب أن يستأصل |
| Bir din adamı tarafından kurtarıldığını söylediler. | Open Subtitles | يقولون انه تم حفظها من قبل رجل دين. |
| En sonunda, Polonya'lı bir papaz olan Nicolaus Copernicus tarafından, 1543 yılında oldukça farklı bir açıklama yayınlandı. | Open Subtitles | وأخيرا فى عام 1543 ظهر تفسير مختلف جدا لحركة الكواكب الظاهرية تم نشره بواسطة رجل دين بولندى يدعى نيكولاس كوبرنيكوس |
| Evet, gerçek bir papaz. Benim papazlarımın hepsi... | Open Subtitles | نعم ,رجل دين حقيقي لكن رجال الدين الحمقى الخاصين بي |
| Aslında pek Dindar biri sayılmam ama buranın güçlü bir yer olduğunu düşünüyorum, ...bu yüzden tura burayıda ekledim. | Open Subtitles | حسنًا، أنا لست رجل دين ولكنني وجدته مكان ضخم للغاية.. لذلك آتي إلى هنا في الجولات |
| Dindar biri misiniz Bay Corso? | Open Subtitles | هل انت رجل دين يا سيد كوريو؟ |
| Ben Tanrının adamıyım. Nasıl durmam? | Open Subtitles | أنا رجل دين كيف أوافق؟ |
| Ben bir pederim. | Open Subtitles | أنا رجل دين. |
| Ben hahamım. | Open Subtitles | أنا .. رجل دين |
| - Rahip ve doktor. | Open Subtitles | رجل دين أو طبيب |
| İç güvenliğin o camide şüphelendiği Firas Ashear adında bir imam varmış. | Open Subtitles | الأمن الداخلي لديهم شخص ... ذو أهمية مرتبط بذلك المسجد (رجل دين يدعى (فراس عشير |
| Yemi, yüce bir insan, bir rahip, Tanrı'nın bir kuluydu ve ben ona ihanet ettiğim için vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | كان يامي رجلا رائعاً، قس رجل دين و لأنني خنته أصيب بالرصاص و مات |
| Bir din adamına çıkma teklifi ettim. | Open Subtitles | طلبت من رجل دين الخروج معي |
| Cantor'un dindar birisi olduğunu hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | والآن تذكروا أن (كانتور) رجل دين. |
| Ben sadece saf bir din adamıyım. Saflığını gidermemizin zamanı geldi, Rahip. | Open Subtitles | أنا مجرد رجل دين بسيط هذا وقت تعقيدك أيها القس |
| Hacı baba, sen dindar bir adamsın. | Open Subtitles | بابا حاجي, أنت رجل دين |