| İyi biri. Davamını merak etti. | Open Subtitles | أنه رجل طيب وقد أهتم بقضيتي، هذا كلّ شيء |
| O doktora benim için teşekkür et. İyi biri gibi görünüyor. | Open Subtitles | أشكري ذلك الطبيب من أجلي إنه يبدو رجل طيب |
| İyi bir adam. Uçabiliyor ve kötü adamları öldüren gümüş kıIıcı var. | Open Subtitles | إنه رجل طيب, يمكنه الطيران و لديه سيف فضي لكي يقتل الأشرار |
| O gerçek bir kahraman, iyi bir adam. Bugün dönmek zorunda değildi. | Open Subtitles | أنه رجل شجاع , رجل طيب لم يكن مضطراً للعودة اليوم |
| Sen iyi bir adamsın teğmen. İyi bir adam her zaman sınırlarını bilir. | Open Subtitles | أنت رجل طيب أيها الملازم الرجل الطيب يعرف دائماً حدودة |
| Sen iyi birisin Barret. Sarah ve kızla ilgilen. | Open Subtitles | انت رجل طيب يابارت فلتعتني بسارة والفتاة |
| Senin Avrupalı erkek arkadaşlarından biri değil o. İyi bir insan o. | Open Subtitles | وهو ليس واحدا من رفاقك الاخرون تيس , انه رجل طيب |
| O doktora benim için teşekkür et. İyi biri gibi görünüyor. | Open Subtitles | أشكري ذلك الطبيب من أجلي إنه يبدو رجل طيب |
| Kocamın iyi biri olduğuna inandığınız için evimizi arıyorsunuz. | Open Subtitles | يجب أن نقلب بيتك رأسا على عقب لأننا نعتقد زوجك رجل طيب |
| İyi biri olduğuna eminim. Muhtemelen harika biridir. | Open Subtitles | أنا واثق أنه رجل طيب ربما حتى يكون رائعاً |
| Sizden çok hoşlanıyor, sizi arzuluyor, ve öyle iyi bir adam ki... | Open Subtitles | إنه يحبكِ ، إنه يستحق الحب ، فهو رجل طيب |
| Ona söylediklerin hakkında kendini iyi hissetmelisin bu hiç birşey getirmese de sen iyi bir adamsın | Open Subtitles | يجب عليك ان تشعر بالرضى عن ما قلته له وحتى اذا لم يطرأ جديد انت رجل طيب |
| Sen iyi bir adamsın. Aramızdaki buzları kırmak isterim. | Open Subtitles | أنت رجل طيب , أريد أن أبني جسرا ليصل بيننا بسبب المشاكل التي فرقتنا |
| Fillerini biraz daha verimli kullanmayı öğrenmelisin, ama yine de iyi birisin. | Open Subtitles | عليكَ التعلّم كيفية إستخدام فيل الشطرنج بشكل أكثر كفاءة لكن ما عدا ذلك فأنتَ رجل طيب |
| Evine geri döneceksin kendini böyle hissedeceksin çünkü sen iyi birisin. | Open Subtitles | سوف تعود للمنزل... و سوف تشعر بتلك الطريقة لإنك رجل طيب. |
| Bana iyi bir insan olmayı öğretmeye çalıştın ama ben insan değilim. | Open Subtitles | حاولت أن تعلمني كيف أكون رجل طيب, ولكن أنا لستُ رجل. |
| Mal sahibi Bay Massey, iyi adam, çok dürüst ama tuttuğu kişilerle hakkında çok titiz. | Open Subtitles | حالياً, المالك السيد ماسي رجل طيب و عادل جداً و لكنه حريص بخصوص المرتشون |
| Poponu eller ama buna rağmen dostluk edebileceğin iyi bir adamdır. | Open Subtitles | سوف يشد مؤخرتك رغم أنه رجل طيب لأعرفك عليه |
| Bunu aşkım için yaptım. Onun iyi birisi gibi göründüğünü biliyorum. | Open Subtitles | لقد فعلت هذا من أجل الحب أعلم أنه يبدو رجل طيب |
| Altta kalıyor İyi biridir | Open Subtitles | أنه مع الحركه السريه للمقاومه إنه رجل طيب |
| Memür bey,lütfen.Beni dinleyin Ben iyi bir adamım. | Open Subtitles | حضرة الضابط ، من فضلك ، إستمع إلىّ أنا رجل طيب |
| Sen çok iyi bir insansın. Bize karşı hep iyi oldun, adamım. | Open Subtitles | أنت رجل طيب جداً كنت طيباً معنا يا رجل |
| Biraz soğuk davrandım ve belki sana bir şeylerin ters olduğunu hissettirdim ama iyi bir çocuk olduğunu biliyorum, Eric. | Open Subtitles | تصرفت ببرودة ولا بد أنه خلّف لك انطباع خاطئ، لكن أعرف أنك رجل طيب |
| Buraya kadar geldiğiniz ve iyi birine benzediğiniz için sizin miktarınızı kabul ediyorum. | Open Subtitles | لذا سأراعي أنها ظروف طارئة وعشان خاطر انت رجل طيب |
| Onların menajerlerini tanıyorum, iyi adamdır. | Open Subtitles | أعرف مدير أعماله. إنه رجل طيب. |
| Ne zahmeti? Bana iş buldun, ev buldun, çok iyi adamsın. | Open Subtitles | لا إزعاج، أعطيتني شقة ووظيفة، أنت رجل طيب للغاية |