| Bak Charlotte, bilmelisin. Ben zengin biri değilim. | Open Subtitles | تعرف، شارلوت، أنت يجب أن تعرف لست رجل غني. |
| Oldukça zengin biri ve ona ulaşmanın zor olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قالَ بأنّه كَانَ a رجل غني جداً وصعب للوُصُول إلى. |
| Saygıdeğer bir kız kazasız belasız, güvenli bir hayat ister sürpriz istemez ve tercihen zengin bir adam ister. | Open Subtitles | الفتاه المحترمة تريد أن تعيش حياه آمنه محمية و ليست مليئة بالأحداث دون مفاجآت و يفضل مع رجل غني |
| zengin bir adam, bu kızla konuşmak için bin dolar veriyor. | Open Subtitles | رجل غني مستعد لدفع 1000 دولار لمجرد التحدث مع هذهـ الفتاة |
| - Dinle, ben zengin bir adamım. Bizim kim olduğumuzu bilmiyor musun? Biz Chloe'nin ebeveynleriyiz. | Open Subtitles | استمع أنا رجل غني جدا - الا تعلم من نحن نحن أهل كلوي ، دائما ما نظهر على التلفاز - |
| Çünkü dün suçlularla dolu bir ziyaret odasında karım benden "zengin erkek" diye söz etti. | Open Subtitles | لأنه أمس في غرفة الزوار المليئة بالمجرمين زوجتي أشارت إلى أنني رجل غني |
| Sana zengin bir adamın hesabını veriyoruz... ve sen bana berbat bir konut yeri için onun seni DK'leyeceğini söylüyorsun. | Open Subtitles | ، نعطيك حساب رجل غني وأنت تقول لي بأنّه يَجهل هويتك من أجل ربع مؤشر رديء؟ |
| Bir milyoner verilecekti ama Zengin adam kıyafeti giyen bir sürü azgın sincap verildi. | Open Subtitles | لقد وعدوا بشخص غني لكنهم مجرد سناجب مستثارة في بدلة رجل غني |
| Güvercinlere meraklı güzel bir konsomatrisin, güvercinlere meraklı zengin biri tarafından tutulma olasılığı nedir? | Open Subtitles | إذن.. ماهي احتمالات أن المرافِقة التي تهوى الحمام؟ يستأجرها رجل غني يهوى الحمام هو كذلك؟ |
| - O, zengin biri gibi yaşıyor. | Open Subtitles | و، اه، وقال انه يعيش مثل رجل غني. |
| O artık Örümcekadam olamaz, zengin biri. | Open Subtitles | هو ليست الرجل العنكبوت . هو رجل غني. |
| zengin biri olmanı sağlayabilirim, Lee. | Open Subtitles | .يمكن أن أجعلك رجل غني جداً، لي |
| zengin biri olmanı sağlayabilirim, Lee. | Open Subtitles | .يمكن أن أجعلك رجل غني جداً، لي |
| Sonsuza dek yaşamak isteyen, başarılı, güçlü ve zengin bir adam hakkında. | TED | وتدور قصتها عن رجل غني ، ناجح ، قوي، يود أن يعيش للأبد |
| Şansın yaver gitmeye devam ederse, ay sonunda, zengin bir adam olacağım. | Open Subtitles | إذا أستمر حظك، مثل هذا اليوم سأكون الشهر القادم رجل غني |
| Eğer kızımın kiminle evleneceğini seçecek olursam elbetteki zengin bir adam yaparım onu. | Open Subtitles | إذا كنت سأختار زوج إبنتي بالطبع سيكون رجل غني |
| Eski kocam çok zengin bir adam. Avukatları çok zeki ve yetenekliydi. | Open Subtitles | زوجي السابق رجل غني جدا محاموه كانوا أذكياء وقادرون |
| ..."Selam, ben bayanlara nazik davranan zengin bir adamım." diyeceksin. | Open Subtitles | - هل يمكنني التحدث معه ؟ "مرحباً, انا رجل غني. أتطلع لأن أعاملك بلطف |
| Artık çok zengin bir adamım. | Open Subtitles | وفي الليل أنا رجل غني |
| Hayır. zengin erkek bulmak istiyor diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | Nah، إعتقدتُ بأنّها كَانتْ فقط أُحاولُ تَمَزُّق a رجل غني. |
| - Ağzının payını verdin, zengin bir adamın oğlu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد اسكتها يا رجل . ولم اكن اعلم ان صديقي هو ابن رجل غني |
| Sen çok zengin bir adamsın, sanırım bana bakabilirsin. | Open Subtitles | لا ياابي, انت رجل غني وكذلك أعتقد انك تستطيع ان تؤيني |