bir adamın hayatı tehlikedeydi, ve onu kurtarmak benim görevimdi. | Open Subtitles | حياة رجل كانت على حافة الخطر وكانت مهمتي أن أنقذه |
O bir şair, bir oyun yazarı, tüm hayatı ülkesinin birliği ve özgürlüğü umuduyla dengelenmiş bir adam. | TED | إنه شاعر,كاتب مسرحي, رجل كانت كُل حياته مُتوازنة على أمل واحد يتعلق بوحدة وطنه وحريته. |
Adamın ilgisini uyandırmaya çalıştığında kadın ona bir köpekmiş gibi davranıyordu. | Open Subtitles | حين أرادت إثارة اهتمام رجل كانت تعامله مثل الكلب |
Farz et ki biri Kuzey Burma tepelerindeki bir kabileyi kaleme aldı. | Open Subtitles | لو ان كتابات رجل كانت عن قبائل ,المرتفعات فى شمال بورما |
Dopdolu ve zengin bir hayat yaşayan bu adam hakkındaki anılarımızı paylaşmak için. | Open Subtitles | لمشاركة أيضا ذكريات رجل كانت حياته غنية وكاملة، |
12 yıl önceydi. Sadece bir oyundu. | Open Subtitles | لقد حدث هذا من 12 عام يا رجل كانت مجرد لعبة |
12 yıl önceydi. Sadece bir oyundu. | Open Subtitles | كان ذلك من 12 عاماً يا رجل كانت مجرد لعبة |
Burada bir insan duruyor olsaydı sürücü, otomobili durdururdu. | Open Subtitles | إذا رجل كانت تقف هنا، السائق كان سيتوقّف. حسنا، ينظر مثل هو حاول إلى. |
Önemli değil. bir dahaki sefere atarsın. | Open Subtitles | لا تقلق يا رجل, كانت لعبة صعبة ستحرزها المرة القادمة |
Adamın hayatı pamuk ipliğine bağlıydı ve yapılacak tek bir hareket vardı. | Open Subtitles | حياة رجل كانت في خطر، كانت حركتنا الوحيدة |
Ayrıca bana 20 yıl önce bir adamla ufak bir kaçamak yaşadığı şu ilginç hikayeyi anlattı. | Open Subtitles | .. وأخبرتني قصة جميلة عن رجل كانت على علاقة به قبل 20 عاماً |
Sağ ol bir tanem ama bırakamam. | Open Subtitles | شكراً، عزيزتي، لكن لايمكني التراجع لو فعلت سأكون مجرد رجل كانت |
Eşleri intihar etme gibi kötü bir huy edinmiş bir adam hakkındakine. | Open Subtitles | عن رجل كانت زوجاته لديهن عادة شريرة وهى الأنتحار |
O yüzden parayı bağlantısı olan bir adama götürdü. | Open Subtitles | فأخذ المال إلى رجل كانت ترتبطه علاقة معه |
Onların yaptığı hatalar yüzünden bir adamın hayatı kaydı. | Open Subtitles | الناس فعلوا العديد من الأشياء الخاطئة وحياة رجل كانت تعاني |
İşlediği diğer bir suç onu aklayan bir adamın ya da işlemediği suçu itiraf eden birinin davasına mı bakacaksınız. | Open Subtitles | تريدون تبرئة رجل كانت حجة غيابه جريمة أخرى أو أن تقنعوا الناس بأن شخصاً اعترف بجريمة لم يرتكبها؟ |
Açıkcası, federallerin yıllardır peşinde olduğu bir adam var. | Open Subtitles | بوضوح، هناك رجل كانت المباحث الفيدرالية تطارده لأعوام. |
-Şaka mıydı? -Sana bedava bir, iyilik yaptım. | Open Subtitles | أسديت إليك خدمة, يا رجل, كانت مجانية. |
Tesadüfü kabul ediyorum ama sen de benim kadar iyi biliyorsun ki burada bir insan olsa, otomobilin çarpmasıyla uçar giderdi. | Open Subtitles | لكنّك تعرف بالإضافة إلى آي .. . الذي إذا رجل كانت هنا... |
Çekindigi bir adam veya yakin oldugu biri? | Open Subtitles | هل قالت "روبي" أي شيء بشأن الغيرة؟ رجل كانت تخشاه أو رجل متورطة معه؟ |