"رجل يائس" - Translation from Arabic to Turkish

• çaresiz birine
• umutsuz bir adam
• Çaresiz bir adamın
• çaresiz durumdayım
• çaresiz biri
• zavallı bir adam
• Çaresiz bir adamı
• çaresiz bir adamım

Kaçış planımı yutacak kadar çaresiz birine saygı duyamam.
لا يمكنني احترام رجل يائس ابتلع خطة هروبي

Seninle tanıştığım vakit çaresiz birine benziyordun.
ولكنني قبلتك كمريض من باب اللطف بك لقد بدوت وكأنك رجل يائس عندما التقيت بك

Artık umutsuz bir adam olmuştum.
والان ،انا رجل يائس

Çaresiz bir adamın saçmalıkları!
كلام يائس من رجل يائس.

Seni uyarıyorum, çaresiz durumdayım.
أحذرك, أنا رجل يائس.

Olanaksız. 30 topçusu ve savaşan tayfası olan çaresiz biri olarak değil.
ليس مستحيلا على رجل يائس معه ثلاثون مدفعا ومقاتلون

Bana zavallı bir adam ve bir masal getirdin.
جلبت لي رجل يائس وحكاية طويلة

Bir kızın büyük bir sırrını bilen ve eğer yoluna çıkarsa bu sırrı göz açıp kapayıncaya kadar açığa çıkartacağına dair tehdit eden Çaresiz bir adamı oynayacağım.
سألعب دور رجل يائس عرف سر فتاة و يهدد بكشف أمرها بسرعة إذا وقفت في طريقه

Bak, karımı kazanmak için seni kullanmam demiştim... -...ama ben çaresiz bir adamım.
, أعرف أني قلت أني لن أستخدمك لاستعادة زوجتي لكنني رجل يائس

- Şimdi, çaresiz birine benziyorsun.
! الآن .. مازلت تبدو رجل يائس

- Boş silahlı umutsuz bir adam.
- رجل يائس مع بندقية فارغة.

umutsuz bir adam o.
إنه رجل يائس.

O umutsuz bir adam.
هو رجل يائس.

Bence bu Çaresiz bir adamın yaptığı tehlikeli bir suçlama.
اتهام خطير من قبل رجل يائس.

Çaresiz bir adamın taktikleri.
مخططات رجل يائس

Öyle çaresiz biri tekrar ne zaman saldırır bilinmez.
لن تعرف أبداً متى يُهاجم رجل يائس مثل هذا مرة أخرى

Bak, Bruce Davies'in sana ne söylediğini biliyorum ancak o hapisle yüzyüze olan zavallı bir adam.
اسمع، أعلم ما قاله لك (بروس دايفيز) ولكنه رجل يائس يواجه السجن

Çaresiz bir adamı canlı getirmek kendi ölümüne davetiye çıkarmaktır.
إحضار رجل يائس حياً هو طريقة جيدة ليتم قتلك

Ben alay etme, Julie. Çünkü ben çaresiz bir adamım.
لا تثيريني (جولي)، لأنني رجل يائس