| Pekala, bununla ardarda 146 bininci başarısız Av oluyor. | Open Subtitles | هذه رحلة الصيد رقم 146 ألف التي تفشل على التوالي. |
| Av gezisinden döndüğümüzden beri yüzünden düşen bin parça. | Open Subtitles | ؟ لديك وجه مثل الدب الجريح منذُ أن عدنا من رحلة الصيد |
| Şu ana kadar yalnızca asil kanı taşıyan şövalyeler krala Av sırasında eşlik ederdi. | Open Subtitles | حتى الآن,فقط النبلاء من يسمح لهم بمرافقة الملك خلال رحلة الصيد |
| - avdan döndüğü an onu göreceksin. | Open Subtitles | وأنتِ سترينهُ حالما يعود من رحلة الصيد الصيد ؟ |
| 6 adamımız avdan dönmediler henüz. | Open Subtitles | لازال هناك ستة رجال في رحلة الصيد |
| Bugün de kalıp benim konuğum olarak ava katılırsanız gurur duyarım. | Open Subtitles | سيعتبر شرف لى ان تبقى اليوم وتكونى ضيفتى فى رحلة الصيد |
| Safaride neler oluyor gidip bir bak. | Open Subtitles | إستمر وشاهد الذي حادث إلى رحلة الصيد. |
| Doğum günü balık tutma gezimizi dört gözle bekliyorum. | Open Subtitles | أنا بالتأكيد أتطلع إلى رحلة الصيد السمك بمناسبة عيد مولدي |
| Davey Crockett safari yarına kadar bekleyebilir ayrıca önce araştırma yapacağız. | Open Subtitles | حسناً حسناً، رحلة الصيد هذه يجب أن تنتظر للغد وبعد أن ننتهي من حفلتنا |
| En küçük Av için gerçekleştirilen, en uzun balık yolculuğu. | Open Subtitles | المسافر يجوب كل المحيط، ويبحث أيضا عن العوالق إنها رحلة الصيد الأطول، للبحث عن الغنيمة الأصغر |
| Ve sonra bu Av sürekli kalacak. | Open Subtitles | وبعد ذلك رحلة الصيد هذه ستنتهي بشكل دائم |
| Tahmin ettiğim gibi, Av gezisi babamın... bana aptalca kariyer tavsiyelerinde bulunabilmesi için bir bahaneydi. | Open Subtitles | "وكما شككتُ، لم تكن رحلة الصيد إلاّ وسيلة من والدي لوضعي بمنطقة نائية" "كي يطرح اقتراحات مهنيّة حمقاء" |
| Av iyi geçmiş anlaşılan. | Open Subtitles | رحلة الصيد يبدو وكإنها كانت ناجحة. |
| Moray, haftaya Av mevsimi başlıyor. | Open Subtitles | موراي , رحلة الصيد الاسبوع المقبل |
| avdan beri kendinizde değilsiniz. | Open Subtitles | أنت مشغول البال منذ رحلة الصيد |
| Leydi Mary, avdan dönmüş. | Open Subtitles | تلك السيدة (ماري) لقد عادت من رحلة الصيد |
| Zaten ava çıkma yalanı yüzünden yeterince suçlu hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بالذنب حيال كذبي عليها بشأن رحلة الصيد هذه. |
| Biz de astsubayın ava çıktıktan sonra neler yaptığını öğrenelim. | Open Subtitles | سوف نتعقب تحركات ضابط الصف الأخيرة، -بداية من رحلة الصيد . -حسناً . |
| Frederick'in geçen yıl Safaride vurduğu filin dişinden oyulma. | Open Subtitles | نعم، انها منحوتة من ناب فيل اصابه (فريدريك) في رحلة الصيد العام الماضي |
| balık tutmanı hayatta kaçırmana izin vermezdim. | Open Subtitles | لا توجد اي فرصة لي لمحاولة تعطيل رحلة الصيد. |
| - safari sünnetleri var hani... - Vay! | Open Subtitles | سمعت عن صعوبة بلوغ رحلة الصيد نجاح باهر! |