| Senin için çok endişelendim. Ve hala arkadaş olabilir miyiz diye görmek istedim seni. | Open Subtitles | و كنتُ قلق بشأنكِ و ردتُ أن أرى إنّ كان بمقدورنّا أن نكون أصدقاء، إتفقنّا؟ |
| Hala senin yanında olabilir miyim diye görmek istedim. Arasıra yardımıma ihtiyacın olur diye. | Open Subtitles | فقط ردتُ أن أرى إن كان بمقدوري التواجد بقربكِ إنّ كنتِ بحاجة إليّ أحياناً. |
| Bu yüzden kürtaj yapmaya karar verdim ama şiddete davran durumunda insanlarla çevrili trende sana söylemeyi istedim. | Open Subtitles | لذا قررتُ أن أجهض الطفل و إنني ردتُ الإلقاء بك في القطار، المحاط بالأشخاص في حالة إذا إنّك تصبح عنيفاً عند سماع الخبر. |
| Nasıl tepki vereceklerini görmek istedim. | Open Subtitles | ردتُ أن أعرف كيف تكون ردة فعلهم عندما يعرفون ذلك. |
| Üçümüzün birlikte tekneyle buralardan uzaklaşmasını istemiştim. | Open Subtitles | ردتُ منا أن نبحر بعيداً بالقلب, ثلاثتنا جميعاً |
| Ama doğal olarak kim olduğunuzu bilmek istedim. | Open Subtitles | لكن طبيعياً، ردتُ أن أعرف مَن تكون أنت. |
| Sizin aksanınızı öğrenmek istedim, anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا، ردتُ تّعلم إيقاع كلامكم، كما تعلم. |
| Sizin aksanınızı öğrenmek istedim, anlıyor musun? | Open Subtitles | لذا، ردتُ تّعلم إيقاع كلامكم، كما تعلم. |
| Onu gebertmek istedim ama çok fazla tanık vardı. | Open Subtitles | ردتُ أن أنال منه، لكن كان هناك كثير من الشهود -مازال فاقد الوعي |
| Bir kez olsun Take Me Out To The Ballgame şarkısını söylemek istedim, ölmeden önce. | Open Subtitles | ردتُ أن أغني أغنية "خذني إلى الملعب" مرة واحدة قبل أن أموت. |
| Belki de seni korkutmak istedim. | Open Subtitles | لربما ردتُ أن أرعبكِ، لا أعلم. |
| Ben sadece açık olmak istedim. Tamam mı? | Open Subtitles | فقط ردتُ توضيح هذا الأمر، إتفقنا؟ |
| Yarın buraya gelemeyeceğimi tekrar hatırlatmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ردتُ تذكيركِ بأنني لن أتي غداً |
| Yarın buraya gelemeyeceğimi tekrar hatırlatmak istedim. | Open Subtitles | أنا فقط ردتُ تذكيركِ بأنني لن أتي غداً |
| Çünkü öyle istedim. | Open Subtitles | ـ لأنني ردتُ ذلك |
| Ona bir şans vermek istedim. | Open Subtitles | ـ ردتُ أن أعطيه فرصة |
| Sana karşılığını vermek istedim. | Open Subtitles | بل ردتُ أن أرد لك الدين. |
| Bunu seninle kutlamak istedim. | Open Subtitles | ردتُ أن أحتفل معكِ. |
| Üçümüzün birlikte tekneyle buralardan uzaklaşmasını istemiştim. | Open Subtitles | ردتُ منا أن نبحر بعيداً بالقلب, ثلاثتنا جميعاً |
| - Hayır, sana anlatmak istemiştim. | Open Subtitles | ـ كلا, كلا, ردتُ ان أخبرك بذلك ـ أأنتِ مُصابة بالوهم؟ |
| Sadece o çocuğun benden hoşlanmasını istemiştim. | Open Subtitles | ردتُ منه أن ينّعجب بيّ، إتفقنا؟ |