| Oradaki tüm arkadaşlarına sor, çocukların hepsine sor. | Open Subtitles | إسألْ كُلّ رفاقكَ هناك، كُلّ أولئك الرجالِ. |
| Şimdiye kadar birlikte gülüp birlikte ağladığın arkadaşlarına düzgün bir veda mesajı bırak. | Open Subtitles | ودعي رفاقكَ الذي كانوا معكي خلال الأوقات الصعبة والسعيدة وداعاً نهائي |
| Seni hayvanat bahçesindeki arkadaşlarına götürecekler. | Open Subtitles | -سيأخذوكَ لتزور رفاقكَ في حديقة الحيوان |
| arkadaşlarını bankaya getirmek için hikâye uydurduğun gibi şimdi de beni kandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | مثل الخدعة التي خدعت بها رفاقكَ للسطو على البنك. وأنت تريد أن تخدعني. |
| Ama buraya elveda demen bundan sonra arkadaşlarını hiç göremeyeceksin anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | قَول وداعاً لهذا المكانِ لا يَعْني بأنّك لا تَستطيعُ الرُؤية رفاقكَ بقدر أبداً. |
| Belki gerçekten bombası var, belki de yalan söylüyor. Ama, bu arada, sen ve arkadaşların burada kalacaksınız, güvenli bir yerde olmak için. | Open Subtitles | الآن , ربما كان يكذب لكن , للوقت الحالي ، أنتَ و رفاقكَ ستبقوا هنا ، لتكونوا بالجانب الآمن. |
| Bence sen de, senin için ölen arkadaşların için bunu hissettin. | Open Subtitles | أظن أنّ هذا ما اعتراكَ عندما سقط رفاقكَ قتلى |
| Dairedeki arkadaşlarına böbürlenerek anlatacaksın diye ortalıkta dolaşıp silahşorluk oynamana izin veremem. | Open Subtitles | لن أسمح لك بالتجوال ولعب دور محارب نهاية الأسبوع لتعود إلى رفاقكَ في المكتب -لتخبرهم بأنّكَ رأيتَ إطلاق نار حقيقيّ، مفهوم؟ |
| Araştırmazsak ve sonradan bir şey çıkarsa arkadaşlarını kollamış gibi olursun. | Open Subtitles | إن لم نحقق وتبيّن لنا أمر لاحقاً، سيبدو الأمر وكأنّك تغطي عن رفاقكَ |
| Bunu kullanarak arkadaşlarını sırtlarından vuracaktın, değil mi? | Open Subtitles | أعرفُ بأنكَ اعتدت َعلى طعن رفاقكَ بالظهر في أمورٍ كهذه. |
| Çünkü arkadaşların da seninle aynı fikre kapılırsa, senin kadar şanslı olmayacaklar | Open Subtitles | لأنه لو خطر لأحد رفاقكَ نفس الفكرة، |
| arkadaşların. | Open Subtitles | رفاقكَ |