| Evet, kötü insanlarız ama artık o eski amigo kızlar değiliz. | Open Subtitles | أعنى نعم لقد كنا أشخاص رهيبين و لكننا لسنا هؤلاء المشجعات اللئيمات بعد الآن |
| Bu adamlar paralı asker mi yoksa sözleşmeli çalışan mı her neyse artık çok kötü eşlik ettikleri kesin. | Open Subtitles | مرتزقة أو مأجورين أو أيًا كان هؤلاء الشباب فإنهم رفاق رهيبين |
| Yani sizin çok kötü ebeveynler olduğunuzu düşündüğümüzden değil. | Open Subtitles | حسناً ، أقصد ، انه ليس مثلما تعتقدون بأننا نفكر بأنكم أهل رهيبين |
| Bu yeni müşteriler korkunç tiplere benziyor. | Open Subtitles | هؤلاء المشترون الجدد يبدون كأنهم أشخاص رهيبين |
| - Çocuklar korkunç varlıklar. - Eminim zor olabiliyorlardır. | Open Subtitles | إن الأطفال رهيبين - من المؤكد أنهم صعبين - |
| Bunlar korkunç şeyler yapan kötü insanlar. | Open Subtitles | هؤلاء أناس رهيبين يرتكبون أموراً رهيبة |
| - Biz çok ama çok kötü insanlarız. - Hayır. | Open Subtitles | نحن أشخاص رهيبين لا |
| Ne kadar korkunç bir insan topluluğuydular | Open Subtitles | يالهم من ناس رهيبين |
| Bir sürü korkunç ve bencil insanla dolu. | Open Subtitles | مليء بأناس رهيبين انانيين |