| O zaman baska rehine ölür. | Open Subtitles | عندما يحين ذلك ، سوف تكون رهينه اخرى او رهينتين قد لقت مصرعها |
| Eğer bir katil yanına rehine alır ve onu cinayetlerine katmaya çalışırsa rehine bu cinayetlerden suçlu tutulamaz | Open Subtitles | إذا أخذ القاتل رهينه وأجبرها ان تأتي معه وهو يقوم بجرائمه , تلك الرهينه لن تُلام |
| Ya da rehine olarak Senri'nin bedenini kullandığım için beni affedemeyeceğinden mi? | Open Subtitles | أو .. أنكَ لن تُسامحُني بـ أني أحتفظتَ بـ جسدِ سنري , كـ رهينه ؟ |
| Çocukların dediğine göre, hedeflerinden biri olan Tony Price'i rehin almış olabilir. | Open Subtitles | الأطفال يقولون من الممكن أن يمتلك رهينه توني برايس, واحد من الاهداف |
| Bu banka güvenlik kamerası kaydı Charlene'i silahlı ve bir müşteriyi rehin tutarken gösteriyor. | Open Subtitles | كاميرا البنك توضح شارلين وهي مسحه وتحتجز رهينه |
| Ama biri birini rehin aldığında genellikle onu biraz hırpalar. | Open Subtitles | لكن حين يأخذ شخص شخص آخر رهينه عادة ما يعامله بخشونه |
| Silahlı ve bir rehinesi var. | Open Subtitles | انه مسلح ومعه رهينه, |
| Bu kişi şüpheliyle birlikte mi çalışıyor yoksa bir rehine mi belli değil. | Open Subtitles | وغير واضح حتي الان هل هذا الرجل يعمل مع المشتبه به أم انه رهينه. |
| Benim ve Hicks'in ve Nina ve Dr. Rosen'in rehine olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | هم يعتقدوا انني رهينه و هيكس ونينا و الدكتور روسين |
| Güvenliği bırak ve beni al rehine olarak. | Open Subtitles | اطلق سراح الحارس و خذنى بدلاً منه رهينه. |
| Geri almak için bir rehine verebilir. Hangi kanaldayız? | Open Subtitles | هو ممكن يجيب رهينه احنا على اى قناه؟ |
| 07'den tüm birimlere, şüphelinin arabasında rehine var. | Open Subtitles | إلى جميع الوحدات هناك رهينه بالسياره |
| Bu benim rehine olduğum anlamı gelmiyor mu? | Open Subtitles | هل هذا يعنى انى رهينه هنا |
| Sanırım bu benim rehine olduğum anlamına geliyor. | Open Subtitles | انا اعتقد انى الان رهينه |
| Beni rehin tutan herifin, oğlun olduğu ortaya çıktığından beri mantığım ilişkiyi bitirmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | منذ ان تبين لي أن الشاب الذي احتجزني رهينه يكون ابنك المنطق يملي علي أنني يجب أن أنتقل |
| Kız rehin alındı. Biraz meraklı olman gayet doğal. | Open Subtitles | الفتاه كانت رهينه ، من الطبيعي ان تكونِ متحفظه |
| Artık rehin değilim. | Open Subtitles | ..نجيتُ لتوي من كوني رهينه هل ماعانيته كافيٍ لأسبوع واحد فقط؟ |
| Bekle, yani, diyelim ki, bir mahkum hapisten kaçtığı sırada rehin alınırsa kaçmaktan yargılanmayacak. | Open Subtitles | انتظر ,اذاً ,لنقول ان سجين تم أخذه رهينه أثناء الهروب من السجن اذاً لن يكون متهماً بالهروب |
| İnsanları rehin alabilir. Kasabadaki gençleri de yanlarınıza alın. | Open Subtitles | ربما قد يأخذ رهينه ، اخبر الناس أن يخرجو الى الشارع بصحبه أحد |
| Bana zarar vermek için masum insanları rehin tuttuğunu işittim. | Open Subtitles | سمعت انك من اجل ان تأذيني تبقى الابرياء رهينه |
| Biri mutfakta. Bir rehinesi var. Yürüyün. | Open Subtitles | أحدهم بالمطبخ و معه رهينه |